Diyalektik dizeler..yöntem..
Düşünmeyi yöntemsiz düşünme..
Her düşünce bir yöntemle varolur.
Diyalektik ise bir yöntemdir ki;
Yöntemleri yaratır.
İki insan konuşurken her sözcük en derin anlamıyla kavranıyorsa,
O konuşma bitimsiz bir noktaya çıkar..
Orada konuşabilmenin sonsuzluğu oluşur..
Felsefenin kaçınılmaz noktası.
Materyalizmle idealizm arasındaki seçimdir.
Bilimsel düşüncenin ardından gidenler insana bir 'seçim' hakkı tanıyor.
Bir idealist asla bunu yapmaz.
İnandığı 'dogmatizm' buna izin vermez.
Nesnel ya da öznel olsun, idealizm; her noktadan metafiziğe bağlanır.
Zıtların birliği ve savaşımı yasası;
Bilimsel düşüncenin birincil evrensel yasasıdır.
Olumsuzlamanın olumsuzlanması;
Ve nicelikten niteliğe geçiş evrensel yasaları bu yasanın altında çalışır.
Varolan her nesnel durum bu üç evrensel yasanın filizleridir
Kavramlar birbirlerinden türerler ve karşıtlıklar halinde hareket ederler.
Hegel felsefesi buradan başlar.
Hegel’e göre baş kavramdır “varlık”
Ve bütün kavramlar bu kavramdan türerler.
“Varlık” kavramının karşısına karşıtı “yokluk” kavramı çıkar ve düşünme buradan başlar..
Budur Hegel’in kavramsal diyalektiği.
Sanal Sanrılar....()
İnce belli bir çay bardağı yaşamım;
Şeffaf, narin.......... kırılgan,
Bir o kadar pervasız,
Bir o kadar yürekli,
Diyelim ki
Islattı yağmur,
Toprağı özgürsüz insanları.
Diyelim ki saldı güneş,
En bereketli ışınlarını.
Yaşamak bir çizgi,
Bir beyaz kağıt üzerinde..
Sevmek de öyle,
Savaşmak da umutlarım için..
Sevilmek öyle değil ama,
Sizi bilmem ama, her hali var bende insanlığın...
Gün oldu, aptal bir aşık oldum,
Gün oldu, çiçeklendi erdemlerim..
Gün oldu, gittim ardından içimdeki şövalyenin,
Aynadır; olay-olgu ve cisimleri pasif yansıtır..
Bir çeşit aynadır, insanda beyin dediğimiz şey.
Ve en temel özelliğidir onun,
Sıçrayabilmek aktif yansımaya ki;
O da ancak diyalektik bakışla olabilir..
Ulaşınca bir insan, herhangi bir durum karşısında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!