Saat...15..50
Geçti içimden bir ayrılık treni....
Söndü birden tüm ışıkları dünyanın
Güneş kapadı yüzünü iki eliyle
çıkıp gitti içim içimden..
Ki o sensin gözleri buğulanmış
bir kuytusunda turuncu akşamın.
Usu yangı düşü kızıl
Ki o benim.
İki elim iki mendil.
Fagottan gelen notalar dokundukça usuma
Bir ürperti dolanır duygularıma
Ve sen
Kendince gülüşlere dalınca hayalden öte
bende bir akşam güneşi açar
Dökülür yaprakları usumun
Bir zamanlar ben de gençtim
Hatalı yollardan geçtim
bir gül gibi açarken sen
Ben hep dikenleri seçtim
Şimdi artık paydos dersen
Şairim
Gecenin köşesi olmaz demiştin önce
Her insanın yalnızca bir kez hakkı vardır
papatya falına demiştin bir de
Hani yoktu köşesi gecenin
Öylesine
Penceremde cam o kadar kirlenmiş ki
Yaşadığımız dünya kadar değil ama.
Büyüsüne kapılmış yağmurun
Puslu camdan bakıyorum balkona
Bahçede bir erik ağacı var
Kuzum
Gamzelerin
Gülümsedin ki o sensin
Ay ışık ve gözlerim
çukurunda dünyası dönen
Ki o benim..
Hey aklı başında olanlar
Çevirin bakışlarınızı aynadan, insana
Gecenin karanlığı değil bu gelen
Genç bir kızın ömrünü delen
Gün karanlığı bu.
Dedi ki şairim
Biliniyor artık
Nesnesinden bağımsız bir yerin düşünülemediği.
Mülkiyete karşıt düşünen insan
An içinde kapladığı yer her neresiyse
Sustu ağzı ve
Konuştu delikanlı sonra gözleriyle
Söylesene şairim
Yağmıyorsa yoksulluk sağanak gibi
Ben niye ıslakım hep böyle
Önce böyle yazdım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!