Akşam
Güneş batarken düşündüm seni
Kıpkızıl ufuklarda
Kan ağlıyordu gökler
Alnımıza esen rüzgar,
Başımıza yağan kar,
Anlatacak,
Bundan sonra,
Sonsuzluğun sonunu…
Bir gün Avrupanın ünlü sanat merkezi kentlerinden birinde gezen çocugun biri bir vitrinde çok hos bir tablo görür. Tablo belliki oldukça pahalıdır. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin dogum gününe almayı ister ve bir is bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdigi tüm para ile o magazaya gider. Sanslıdır tablo hala satılmamıstır. içeri girer ve tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve 'Abimin dogum günü için bu resmi satın almak istiyorum' tüm paramda bu kadar der. Ressam bir süre düsündükten sonra. Resmi paketler ve resmi satar. Çocuk paketini alır ve tesekkür ederek çıkar.
Magazada adamın arkadaslarıda vardır ve saskın saskın sorarlar:
- Sen ne yaptın o resmin degeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar cüzi bir rakama sattın? Adam cevap verir:
ağlayan gözlerimize
yanan yüreğimize
teselli diye
vurulduk yatıyoruz
kara toprak üstünde
al kan içinde
tutamadan
ellerini
öyle zamanlar geçti ki
kederli
sustu
2 amca çocuğu kuzen İstanbul'dan Cizre/Katran karakoluna vatani görevlerini yapmak için giderler.Sürekli birlikte vakit geçirirler nöbetleri bile beraber tutarlar.Bir akrabalarının düğününe gitmeleri gerekir ancak ikisine birden izin çıkmaz birisi izne ayrılır.Kuzenlerden birisi nöbette başka bir askerle birlikteyken arkadaşı mevzide uyur kendisi de ileriden geçen koyun sürüsünü görür.Koyunların yakınına gittiğinde koyun postu giymiş ve sürünün arasına sızmış 3 pkk'lı terörist tarafından şehit edilir...
Diğer asker izinden döner,kuzenini şehit olduğu mevziye nöbet yazdırmaz komutanlar ancak o nöbetini başka bir asker ile değiştirerek o mevzide nöbet tutar.Gece yarısı bir koyun sürüsünün karakol yakınlarından geçtiğini görür.Mevzisini terk ederek sürüye yaklaşır.Kuzenini şehit eden koyun postu giymiş sürünen pkk'lıları fark eder ve 3 pkk'lıyı da öldürür...
Öldürülen 3 pkk'lının isimleri Ahmet Kaya köpeğinin "Biz üç kişiyiz" şarkısında geçen "Bedirhan,Nazlıcan ve Suphi" dir
"Ey Bedirhan; katran gecelerin heyulası,
Ey Bedirhan; kancık pusuların belası..."
Aslında
çekiliyor denizler durmadan
yükseldikçe yükseliyor
Everest
unutma
boşluk doldurur boşluğu
"Anayasayı bir kere delmekle, bir şey olmaz." Elbette bir delikle bir şey olmaz dı.
Da neyi, niye, nasıl, ne için deliyorsunuz?
Delinen bir balon sa, pat diye patlar.
Delenler, delme konusunda eğitilmişler miydi?
Durum, delinen şeyin nevine göre çok değişiklik arz eder. Bu durum, o günkü söylemi söyleyenin sorunu değildi.
Çünkü o, her hangi bir problemi çözmek ve/veya problemi rehabilite etme niyetinde de değildi.
kutlarım hayatın acı acayip yönleri çok duyarlı kaleme sağlık. rabbim rezillikten ırak eylesin P:PEHLİVAN
kutlarım güzel anlamlı bir şiir okudum tam puan ben PERİHAN PEHLİVAN her yorumda başka ad çıkıyor az önce başka şiirlere yorum yaptım sizin isminiz çıktı şimdi size yorum yapıyorum bu seferde başkasının ismini görüyorum on günü aşkın antoloji bu işi düzeltemedi.
anlamlı olmuş. sevgive ayrılık güzel vurgulanmış. kaleme sağlık.Perihan Pehlivan.