ne kaldı geride
yokluğun
doldurdu derelerde tüm çukurları
masmavi gök yüzü
ve deniz
bulutlara hasret, çöllere döndü yüreğim.
Ne kalır geriye,
Ne kalacaksa.
Baharlar mı bitti,
Yazlar son buldu.
Her döngü içinde dönerken böyle,
Ayrılık ayrıldı,
Ne ona
Ne buna
Ne de şuna
Darılma boşuna
Kendince sakla gerçeğini
Dursun
Bilmiyor ki alçaklar kahramanlar ölmez.
Bu kutsal topraklar da kahramanlar tükenmez.
Adın gibi Muzaffer kamutanım
Dünya
hainlere
nasıl girdin rüyalarıma
birden bire
dağıldı ufuklarımda umutlarım
bu kadar çaresiz bırakır mı insan insanı
...
Hayyam, yaşadığı zaman diliminde topluma ışık olma adına, o, o dönemde hemen hemen her anını çalışma ile doldurmuştur. onun doğu rönesansı nı başlatma mücadelesinin ilk adımlarını attığını söyleye biliriz.
ne var ki, bu başlangıcın neden, niçin kesildiğini aramak yerine, hala onun dörtlüklerin de müstehcenlik falan gibi zırvalarla uğraşmak, yaşadığımız zaman diliminde toplumun ve veya toplumu yöneten erkin düşün anlamında ne kadar geri kaldığını ispatlamaz mı?
Hayyam’ın dörtlüklerini incelerken aslında Hayyam’ın amacının din, dindarlık veya başkaca bir uhrevi arayışın olmadığını yakalayamayan okuyucunun Hayyam’ı okumaması daha iyi olsa gerek. çünkü Hayyam’ın dizelerindeki temel amaç insan denen yarattığın yaşadığı yaşam diliminde insanın yaşam kalitesinin artması, gerçek dünya ile gerçek bağlar kurarak ayaklarının yere basmasını sağlamaktır.
günümüzde Hayyam’ın anlaşıla bilirliğine baktığımızda, onun yaşadığı coğrafya da anlaşılmasını bırakın, insanların hala cinsel ayrımcılığa tabi tutulmasının getirmiş olduğu bağnazlıktan kendilerini kurtaramamışlardır.
Hayyam’ı yaşadığı zaman diliminde toplumu yönetenler Hayyam’ı anlasa idi, belki de doğunun kurtuluş güneşinin ışıkları bu gün toprağı başka türlü ısıtırdı.
aslında bu gün bile Hayyam’ın anlaşılamaması, Hayyam’ın anlaşılmazlığından değil de, toplumu ve toplumun değerlerini sömürmek isteyen egemen güçlerin edepsizliklerinden kaynaklanmaktadır.
Girme şu alçakların hizmetine:
Konma sinek gibi pislik üstüne.
İki günde bir somun ye, ne olur!
Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
ÖMER HAYYAM
Önce,
İnsanın,
İnsan olduğunu bilmek,
Sevmek gerek,
Sevmek.
Bir taraf ağlıyorken,
kutlarım hayatın acı acayip yönleri çok duyarlı kaleme sağlık. rabbim rezillikten ırak eylesin P:PEHLİVAN
kutlarım güzel anlamlı bir şiir okudum tam puan ben PERİHAN PEHLİVAN her yorumda başka ad çıkıyor az önce başka şiirlere yorum yaptım sizin isminiz çıktı şimdi size yorum yapıyorum bu seferde başkasının ismini görüyorum on günü aşkın antoloji bu işi düzeltemedi.
anlamlı olmuş. sevgive ayrılık güzel vurgulanmış. kaleme sağlık.Perihan Pehlivan.