kırdım kabuğumu yele dineldim
buldum toprağımı suya dirildim
türlü çiçeğimle güne serildim
şafaktan şafağa durdu selamım
kader tezenesi çaldı sazımı
Bilirsin söz gerekmez, bazı hâller vardır ki;
Öncesinden sezgiyi, kesişinden bellidir!
Dersin gidiş yol değil, defi öyle zordur ki;
Efkârın düşünceyi, kısışından bellidir!
Şöyle bir bak âleme; ne bir mesnet ne direk,
Evde kal, diyorsun nasıl kalayım?
Beş nüfus elime bakar Reis Bey.
Boynum kıldan ince kurban olayım
Sefalet içimi yakar Reis Bey.
Anadan babadan yok ki servetim
Gülümseyen sevgilinin busesi
Deliksiz bir yağmurlu gün uykusu
Sabahında seher yeli, kuş sesi
Uyandırsın çiçeklerin kokusu
Yüreğinden sarmalayıp hayatı
Gün ne kadar kararsa da kararma
Geleceğe umutlarla bak evlat.
Geri gitme, hedefine koş, durma
Irmakça coş denizlere ak evlat.
Atan nasıl demir dağlar eritmiş
Zamanla dönüyor yolumuz başa
Dereden tepeden aşar gideriz.
Su gibi sıçrayıp taşlardan taşa
Ebedî ummana coşar gideriz.
Kanımız damarda kaynar aşk ile
Körükle gidersen bu yangın sönmez
Al artık aklını başına Salih!
Taşıma su ile değirmen dönmez
Pınar ol düşüne taşına Salih!
Krizi krizle çözmek ne demek?
Bacasında feryat figan var ise
Bilesin ki o hanede yangın var.
Sakın kalma kayıtsız bir salise
Ciğerine kök salan bir salgın var.
Diyemezsin kaderimiz belgisiz
Ne olacak memleketin bu hâli
Kalmadı mut talan ettik kıl çulu
Müsrif zâde arar olduk kör pulu
Tatsız tuzsuz haneye bak bakarız
Ne olacak memleketin bu hâli
Gelişinle mahallemiz şenlenir
Hep dört gözle bakılırsın nevhahâr
Cilvelerin isteklerde benlenir
Gönüllere yakılırsın nevhahâr
Göz edersin sabırsızlar sulanır




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!