Günüdür! Bekliyorum, puslu camlar ardına,
Gel! Gaflet uykusundan, uyanmanın günüdür.
Civanmerdin soyundan, yerin yurdun derdine
Göz nurunu dökmeden, giyinmenin günüdür.
Bir sabahtı sevda zırhım yarıldı
Mal varlığım tespit ile derildi
His merkezim zapt oldu serildi
Gönlüm rehin kaldı ye’dieminde
Bu nasıl sevmektir can pahasına
hatırlarsan göğümüz bir demiştim
unutmuşum
……………….yerimiz de bir demeyi
ordasın biliyorum
en sevecen halinle koynuna sardığın
sene doksan dört
nisanın yirmi altısı
buram buram tüter akşamlar
…………………………bu aylarda
ve çekilmez olur git gide
çekilmez olur tarlalarda
bir dost görünse dünden çıkıp
değişen bir şey yok
hep bıraktığımız gibi
zamanı
……….sonsuza uzatıp gidiyoruz
dedikodu
Geceleri bir yar verip koynuma
Kollarını halkaladın boynuma
..........Aşk yuvası dar kafesim adına
Düşünceni gölgeledin beynime
..........Şimdi gülüp yalan desem adına
..........Darılıp da beni yayma yadına
Gönülden gönüllere köprülerin harcını
Sevgiyi katık edip karanlara ne mutlu!
Teklifsiz üstlenerek insanlığın borcunu
Yaralı yürekleri saranlara ne mutlu.
Denizleri kabartan rüzgârlara anbean
Feryat etmez hâlden bilir dillerim
Gurbetteymiş bizim ekmek parası
Taşı deler terden kazma ellerim
Bahttan çalar yerim ekmek parası
Desem ki ötesi kızıl kıyamet
İzanı olmayan anlar mı dersin?
Desem ki kul hakkı; desem adalet
İmanı olmayan anlar mı dersin?
Duygusuz iklimler ne tuhaf, desem
Artık gerçekler de söylenmez oldu,
Herkesin gocunan bir yarası var!
Sustukça ortalık, çirkefle doldu;
Sanırsın doğrunun, bir karası var!
Allah için söyle! Sözüm yalan mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!