Şeyh uçar mı? Elbet uçar! Müridini bulmalı,
Tevâtüre kanat takıp, kolay eder zorunu.
Koyun yoksa bir düzende, yer keçiye kalmalı!
Çelebiyi düşünme sen, bilir bakar körünü.
Mizanı yok yargısıyla, bakmadan bir işine,
I
devrilince şapkası
dağ gibi devrilirdi
sağ yanına
kahve ocağında
Ağacım yetirdim ruhun tözünde
Meyvemi kavurdum aşkın özünde
Gönüldür değirmen çeker sazında
Kınamı koklayın hatırım kalır
Ocağı fikrimde sürüp közüne
kırdım kabuğumu yele dineldim
buldum toprağımı suya dirildim
türlü çiçeğimle güne serildim
şafaktan şafağa durdu selamım
kader tezenesi çaldı sazımı
Zamanla dönüyor yolumuz başa
Dereden tepeden aşar gideriz.
Su gibi sıçrayıp taşlardan taşa
Ebedî ummana coşar gideriz.
Kanımız damarda kaynar aşk ile
Gelişinle mahallemiz şenlenir
Hep dört gözle bakılırsın nevhahâr
Cilvelerin isteklerde benlenir
Gönüllere yakılırsın nevhahâr
Göz edersin sabırsızlar sulanır
Nisan deyip geçme, doğanın hazla
Çiçekler açtığı mevsimdir Nisan.
Kuşların ötüşüp daha bir fazla
Neşeyle uçtuğu mevsimdir Nisan.
Yaşama gücünü alıp yürekten
Kadını yok sayan bir zihniyetin
Sevgilisi olmak istemiyorum.
Şiddete yıllarca susan milletin
Özrü nedir, bilmek istemiyorum.
Sevgisiz, saygısız o nursuzların
Silinmiyor hıyânetin lekesi
Diyemedim örseleme gönünü
Çekilmiyor Azrailin şakası
Salamadım teneşire bununu
Avuçlarım avuçladı gurbeti
Bakma hissim dağlar kadar
Gölgem bodur kel çınarım
Yüzsuyumdur suya keder
Neye yarar söz pınarım
Çok okumuş cahil veli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!