Bana kimsin dediler,o suâli arayanım
tutun gözlerime âlemi seyret
gördüğün her neyse işte o benim
gel gönlümden öte hâlimi seyret
gördüğün o yerde işte diyenim.
* * *
dil ne bilir aşkı onda şevk mi var
var diyenin aklı şu kalem kadar...
Sormadı hiç kimseye gönlüm senelerce..ah!
Ayrılığın ismi ne,sevda mıydı kalp kıran?
Maziyi özler de gelirsen böyle bir sabah;
Ağla ki,bendim sana gitme diye haykıran..!
* * *
Kaç kez öldürdün sevdiğini bir şiir için
Kaç kez dirilttin hiç olmayan sevgilileri
Kim bilir kaçıncı yalanın bu söylediğin
Kaç sûrete girdin şâir olduğundan beri!
* * *
yutmuşsa da bahtımı düşlerdeki son kuyu
vuslat için uzayan bir gölgedir efkârın
yıkardım ben âhımla tutsak eden uykuyu
ilk parçası olmasa uyanmak bir inkârın
alnımda bir heyelan! tek kâhin bu rüyâ ki
heyhât,bu akıl ziyân olmadan cam fanusta
Yunus gibi kaybolup gitti bir okyanusta
varlıktaki ince tülbendi açsam,bakanlar
hayranlık içinde her şeyi telkinsiz anlar
artık ne gönülde gâm,ne ziyâretçi bir his
kalpsiz değil a cânım insan oldum bilâkis
dön deme sakın bir gün ölürsem
şu gönlüm sesine uyanır da
bin defa ölürüm dönemezsem.
tutun gözlerime âlemi seyret
gördüğün her neyse işte o benim
gel gönlümden öte hâlimi seyret
gördüğün o yerde işte diyenim.
Sürgün yeri, Fizan benim
Bir ömürlük yol üstünde,
Şaşkın şakın gezen benim,
Beher gece çul üstünde,
mâdem ki ayrılıktır lâyık gördüğün edâ
sana da ey cancağızım sana da elvedâ…!
* * *
içim kan ağlıyor bugün
gitmek istiyorum çok uzaklara
fânusunda kaybolan bir ışığın
nasıl kalırsa ardında buğusu
öyle kalsın istiyorum bakışlarda
son kasveti boşluktaki hüznümün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!