Kalk! doğrul da bak artık,her tarafta bir âyet,
Uyan bu uykulardan,çok geç olmadan Uyan!
Dinle,inceden bir ses..’’Mühlet doldu nihâyet.’’
Uyu diyen kâbustan,haber almadan Uyan! ..
***
Gel,önce kendine gel,ve sor bu hicret neden,
Mes’ûd musun,anlat bana,umduğunu buldun mu?
Çok sevdiğin şu dünyâda bir gün umuldun mu?
***
İsyân etme a cânım! Hasrettir,çekeceksin;
Soluyacak ruhunu göğsündeki her arzû
Baktıkça devrilecek gözlerindeki aksin
Şükret ki,ayrılmadın bir nafile hasret bû
beş on parçadan başka ne alır pazardan file
pişmek ve pişirmekle geçmiyorsa ömrün
yaşıyorsun demektir; zerzevat kadar ٥ nafile
* * *
Dostun ellerinde hasret yangını,
Hoşça kal demeden edâsı yakar.
Ayrılık ne fenâ sorma dengini,
Bir oftur derinden vedâsı yakar.
Henüz akşam vakti yolum ecelî,
Sana el açtı hayat,hep sana yalvardı mekân
Senin aşkınla yağıp besledi ırmakları su.
Evvelin yok.Sana eş olmadı hiçbir tabakan
Sen yarattın göğü,eşyâyı ve bâkî ulusu.
Güneşin âteşi,solgun hava,topraktaki nem
Evvel ne idin ki sen,insan etsin bu sûret,
İnsan diye bildiğin tense hepten kusûr et,
El verse de cevherim keşke neslin şu desem,
Gölgende bir ölüm var,ölmeden gel zuhûr et.
* * *
Ne umarsın benden ey cansız kalem,
Bana ilim veren Mevlâ değil mi?
Niyetin bir şâhit fikrin el âlem,
Her gizliyi gören Mevlâ değil mi?
***
Hangi hüküm sende,bu gurur neden,
Yıllar su misâli akıp gitmede,,,,,,,,,,Yılların hükmü yok ömrü neyleyim,
Hayâtı kendine ayırmak gerek........Dünyâ yalan imiş düşünmek gerek.
Yardıma adayan ziyân etmede,,,,,,,Bir lokma ekmeği iki paylayım,
Evvela nefsimi doyurmak gerek......Garibin yanına taşınmak gerek.
***
Riyâyı hâl bilip sefâ sürmeli,,,,,,,,,,,,Bu cân benim değil sahip çıkamam,
Şu ilâhi kaderde yüküm aşktan ibâret,
Öyle bir yoldayım ki dur desen de duramam.
Maksat yaşamak değil fâni cânı ziyâret,
Aciz kalan bedeni sar desen de saramam.
***
Bak! nasılda âşikar,güneş gibi her nişân,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!