Kapılar kapandı geri dönüş yok
Zifiri karanlık korkulu bakış
Uyandık uykudan artık hiç düş yok
Yalanmış anladık mal mülk zevk yaz kış.
Şarkılar türküler nasıl da sustu
Ona yeni filminde yer ver yönetmen
Onu eski günlerinde oynat
Çocukluğunu tekrar yaşat
Gençlik aşklarını buldur
Onu yeniden güldür yönetmen
Bu aralar çok mutsuz
Görkemli yaşamı terk etmek vardır
Bohem sana uymaz Zincirlikuyu
Yeryüzü gökyüzü herkese dardır
Kimsecikler duymaz Zincirlikuyu
Uğraşı hırs kavga bin türlü bela
Şairler, yazarlar, ressamlar haklı,
Kurtulmaz hüzünden, dertten başımız.
Geçiyor günlerim hep ağlamaklı,
Sanki bütün kentler mezar taşımız.
Keşke olmasaydın bazen diyorum,
Senin kudretini büyüklüğünü,
Bulamaz çizemez bilemez kimse.
Tükenmez gücünü, yeri,göğünü,
Bulamaz, çizemez, bilemez kimse.
En küçük hücreye verdiğin canda,
Irkımızın kutlu Türk kaynağından
Tertemiz akan bir pınar Başbuğ’um
Görkemli destansı Tanrı Dağı’ndan
Eğilmez bükülmez çınar Başbuğ’um
Her gün ölür her gün içimden biri,
Sanki benim için okunur sela.
Duruyor karşımda yıllardan beri,
Bırakmaz peşimi dert, keder, bela.
Kimseler yanımda almaz yerini,
Ömrünün en özel anını aldı
Bir güzele gönül verdiğin oldu
Nihayet yanında yalnızlık kaldı
Hevesler sevinçler eller zavallı
Tutulup kaldığın sevdiğin vardı
Dünyanın dertlerinden usanarak kaçarken
Usul usul ağladım bir cami köşesinde
Tenha bir saatinde kapısını açarken
Usul usul ağladım bir cami köşesinde
Tüm yaşamım boyunca acılarla yoruldum
Başımda günahlar dertler inlerken
Kendimi bıraktım bir ney sesine
Pişmanlık içinde aşkla dinlerken
Yanık gönül suskun etraf çınlarken
Kendimi bıraktım bir ney sesine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!