Isıt beni Allah'ım
Isıt beni
Üşüyorum
Her gece kâbuslarla
Bir uçurumdan
Düşüyorum
Gözlerin Bartın yeşilidir
Saçlarında Zonguldak karası var
Yüreğin Çanakkale sanki
Güzelliğin İstanbul kadar
Samsun'da dirilişim başlar yanında
Teki gözlerine sürekli bakmış
Takılmış öbürü yanaklarına
Diğeri yüzüne abayı yakmış
Bir başkası sanki dudaklarına.
"Gitme" diye biri duraklarına
Eşi benzeri yok güzelliğinin
Büyülü yüzüne bakılır durur
Ayrılmamak için kopmamak için
Sevdası gönlüme çakılır durur
Çok seviyormuş o seni diyorlar
Nerde deli dolu dünyamız nerde
Şimdi hiçbir şeyin tadı tuzu yok
Sevinçler bıraktı yerini derde
Çoktandır şarkılar kalbe vuran ok
Neden böyle sakin olmuş geceler
-Cahit Sıtkı Tarancı’nın aziz ruhuna-
Duygularla yazdığın sözün müydü bu ölüm
Ayrılık acı keder hüzün müydü bu ölüm
Henüz on bir yıl sonra şu meşhur otuz beşten
Masalarım öksüz kaldı
Şarkılarım sustu, yoksun
Kapıları hüzün çaldı
Sevinçlerim pustu, yoksun.
Mevsimlerden bahar olmuş
Gözlerin deniz mavisi mi
Hep böyle tatlı mıdır sözlerin
Niçin bir başkasın
Ellerini tutunca
Söyle altın yüreklim
Sana çocuksu duyguyla
Yokluğunda yaşam yok
Ölülerden say beni.
Çarpılarak eksildim
Bölülerden say beni.
Minareden acı sesler duyuldu
Bir telaş bir telaş kimdir ki ölen
Karşı komşuların düğünü oldu
Sevinç yok neşe yok hüzünlü şölen
Tellerde ürperir kuşlar ansızın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!