-Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun ardından-
Çekildi gözleri derin uykuya,
Hiçbir akademi uyandıramaz.
Dünyanın bilgisi düştü kuyuya,
Ölümün önünde ilim duramaz.
Uyuyor musun
Ne olur alıp götürmesinler seni
Mezar olmasın yatağın.
Duyuyor musun
Ses ver yine eskisi gibi
Duvarlarda asılıdır
Atatürk'üm Kemal Paşam
Paramızda basılıdır
Atatürk'üm Kemal Paşam
Doğan günde aranıyor
Dinlenme zamanı sona eriyor
Haydi kalkın haydi yollar "koşun" der
Hakan haykırarak emir veriyor
Bir hırsla sallanan kollar "koşun" der.
Zalim orduları yerlere serin
Toprağın altına bir gün koyacak
Kardeşin bildiğin nankör kucaklar
Ve acımasızca sana kıyacak
İştahla yiyecek kurtlar böcekler.
Razı olmasak da sönecek ocak
Sokaklar sersefil
Yollar viran
Işıltılı caddelerde
Alabora aşklar
Bana "buralar senin" dedin
İstanbul sen bana
Annen severek mi doğurdu oğlum seni
Baban memnun mu kızım geldiğinden
Kusura bakmayın
Hiç düşünmediler ki sizi
Gecelerin utangaç zevkli saatlerinde
Hiç söyleyemedim yapamadım ben
Kendimi zor tuttum onu görünce
Gözlerim kamaştı kopamadım ben
Bir güzele kanıp aşka girince
Herkesi unuttum onu görünce.
Dökülür sonbahar yapraklarından
Bizi düşündüren acı gerçekler
Herkes zaman bekler meçhul yarından
Dehşete döndüren acı gerçekler
Tutuldu gönlümüz boş işlerine
Anam bildim babam bildim
Sevdim, canım bu vatanım
Davam bildim çabam bildim
Sevdim, kanım bu vatanım.
Ayı ile yıldıza bak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!