Vefalı ol ey gönül, su kadar ırmak kadar!
Seni gül ile karşılayan çiğnediğin toprak kadar.
zümrüt dağların doruklarında kanat açan yar
var mı ötesi, bir selam ile hatır sormak kadar?
Güneşin öptüğü bulutlara yasladım başımı
Ve sen bir gün yüreğimden gidersen
ben tutunam hangi dala sevdiğim
bir elim yüzümde, sen uzaklarda
sinekler konuyor bala sevdiğim.
Yıllar geçip gitti görmedim yüzün
Ve sen şimdi nerdesin kimbilir?
Hangi yaban elde
Bilmediğim diyarlarda.
Karlı dağlar ardında, kışta karda.
Usul usul üşüyor akşam
dallara fısıldıyor sessizce kuşlar
bilmem koca dünya kime yâr !
yüreğime dokunan ey hazin rüzgâr!
iyi ki sevda, iyi ki aşk var.
Üşüyor ruhum, ruhum üşüyor
yüreğime yine nur adın düşüyor
aklımın dehlizlerine saklanıyorum
oda oda kapı kapı bir ışık arıyorum
Mecalsizim sesime ses ver efendim,
beyhude ömrüme nefes ver efendim!
Hani bir gün,
Karşılaşsam seninle sevdiğim
bir selam verip, bakar geçerim
içimden şiirler yakar geçerim.
Dolaşırım hüznün kıyılarında
Hani bir günde sen arasan
Bu gönül derdime yarasan
Senden kalan saklı yarayı
Bir gurbet akşamı sarasan.
Hani bir günde sen arasan!
hani bir gün telefonum çalsa
açılsa dondurulmuş mevsimler
dilden düşse yarım kalan ezgiler
bir yağmuru getirse rüzgar
ilkbaharla karışık
benim gönlüm hep seninle barışık yar
Hasretin ateşten miğfer, ay vurulmuş içimde
dağlara yaslı duman denizler üstü yas
köpürmüş hırçın sular içime doğru
yalın ayak ben miyim çöllerde koşan...
Erittim yüreğimi döktüm aklıma
Hasretin ki kilitlendi gönlüme
her ah'ım da dara düştüm sevdiğim
isterdim ki cemre düşsün ömrüme
sarp dağlarda kara düştüm sevdiğim.
Bir dua titrer dilimde, anımda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!