Cevahir ki ağır değildir gülden
Gönül terazini kur vefa göster
Biri sevmiş ise seni gönülden
Bir kez hatırını sor vefa göster.
Cevapsız bıraktım her şeyi
Altın sandığım, bakır çaydanlık
Hani bakır kokusunu da severdim ya!
Altına tutardım bardağımı
Her şiiri yazdığımda
Ölümü de özler insan
Güneşe gülümsemiş olmalısın ki yar
erimiş en zorlu dağlardaki kar
güleç yüzüyle bakıyor bu sabah güneş yer yüzüne
ben bir cuma sürüyorum içimde ki hüzüne...
Sonra güneşin yanaklarına şiirler bırakıyorum
Cümleleri bandır yürek suyuna
Bir tatlı selamla salıver gitsin.
Alıştım sevdiğim naif huyuna
Gel de bu aklımı alı ver gitsin.
Yıllar ki eridi her dem içimde
Dikene belenmiş gülşen'siz dağın
Yamacında kuşlar ağlar sevdiğim.
Kızıl gonca düşmüş o gül dudağın
Ölümüme ferman bağlar sevdiğim.
Böyle takdir etmiş düzeni kuran
Sararır yapraklar bağlarda susar
Yüksekleri sarar bir tipi boran
Ardından sis çöker dağlarda susar
İnsan ki derdini açamaz olur
Dağların ardı kutsal bir kardı
Gözlerime sepken doldu sevdiğim
Ümitlerim her dem reyhan kokardı
Şimdi bir köşede soldu sevdiğim.
Bir özlemdir tüten ah sevda nazım
Dağların üstü kar boran olsa da
Semada turnalar bir şarkı yakar
Koklarım bir kekik bir çiçek ya da
gönlüme bir serçe kan gülü takar
Yazsam da bitmez bilmem kaç satır
Dal yokuşlara, yırt demir çığlığı
Sana yol vermeyen dağlar utansın
Devir engelleri, yık duvarları
Pusuda kopmayan ağlar utansın.
Gözünü kaldır da bak karşı dağa
Kalbinde aşkımı sakla bir tanem!
Açma el âleme, sır deli deli!
Bir hüzne belendi bu gönül hanem
Merhem ol yarama, sar deli deli.!
Emre amadeyim, sevdiğim buyur!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!