Bir fısıltı sanki
Hücredeki kendin olma tutkusu
Aşk insana en ağır ceza
Demirci tavında dudak çatlaması
Ürküyor kulaklar seslere gıcırdıyorum gece
Kahpe benlik içimde sırıtıyor kelimeler
Gecenin güneşi batarken,
Tespihimin ucundan
Yorgun sabahlar dökülüyordu.
Uzaklardan bir selam,
Adam gibi bir ayrılığa davetti.
Kaç bin yıldız ağlamıştı bu kış gecesinde...
Gece çocukların çığlıklarıyla uyanmak,
Aç karnına kurşun yemek,
Kimse istemezdi böyle yaşamayı…
Çiçekleri ezip geçen postallar,
Namlunun ucunda bir hayat hayat mıdır?
Yıkılmış evlerde taze cesetler,
GÖZLERİM SENİN İÇİNDE
Gözlerim seni arıyor
Griye inat perdelerde
Teki kaybolmuş terliğin pamuksu yüzeyinde
Bam teli kopmuş bağlamanın tınısında
Gözlerin çocuk oluyor geceleri tren garında.
Gülümseyişin geliyor aklıma bazen,
Simit satıyordu umutlarım o zamanlar…
Sen ağlarken,
Uzun uzun sirenler çalıyordu beynimde.
Oysa bir kuş bile ıslanmazdı gözyaşlarında…
HAYAT UCUZ
Gülmeye engel, sürgün acılarım var.
Kaçış istikametimde hiçbir durak yok aslında…
Gazete başlıklarında olay yaratacak bir ilişkim olmadı.
Eski ortamlara özlem vardı.
Ya yağmur yağmazsa!
Hangi hüzünlü hâl yüreğimi ıslatır?
Hangi toprak kokusu yırtar çiçeklerimi?
Her bahar kucak dolusu yaprak açar ağaçlar.
Irmaklar masum akar dağların göz bebeklerinden.
Sokaklar suskun, karanlık.
İÇİMDEN GEÇ
Kapıyı çarparak çık evden
Dar bir sokaktan geç
Karanlık olur diye ürkme
Sevgimi serdim ay ışığına
İÇİNDEN GEL
Hüznün dayanılmaz ağrısı
Bıçak gibi içimi kemiriyorken
Terkedilmiş yıkık köşkün bahçesinde yüzüm
Çırılçıplak baka kalmış gözlerim derinlere
İSYAN_BOL
Karaköy iskelesindeyim yüzüm buzdan
Sırtımda Haydarpaşa garı ağırmı ağır
Sirensiz geçiyor içimden hasret rayları
Ey isyanbol
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!