Yalnız
Yalnızlık vardı beni seven.
Ama duramadınız,
Yalnızlığı ayırdınız benden.
Şimdi yalnızlık kaldı yalnız,
Koynunda,
Çok temmuzlar eritir daha…
Yaptığım kardan adam.
Heyhat!
Gülüm’ ün gözünde ben…
Adam gibi adam olamam.
Kim düğümledi ışıklarımı böyle?
Denizlerimi yırtan kim?
Kim kurdu bu darağacını hilalime?
Güneşime mezar kazan kim?
Gerçek değilsin gerçek olmamaya biliyorum,
Kabussan çık karşıma diyorum.
“Kurtlar sofrasına düştüm” diye,
Bu feryat bu çırpınış niye?
Sen bir leşsin, korkman gerekmez,
Bil ki; kurtlar leş yemez.
1996
Söyleyenlerin yalancısıyım ben de
Çıplak doğmuşum.
Onun içindir işte
Gidecekken de
Bir arşın bezi çok bulmuşluğum.
A benim yandan çarklım!
İşte,oyuncağın kırıldı gülüm,
Hem de en onulmaz yerinden.
Bilirim,
Ne üzüldün,
Ne de gözyaşı döktün.
Zaten,
Bilirsin ya oğul,
Güneştir aydınlığın kaynağı.
Ya karanlık?
Hiç düşündün mü karanlığın kaynağını?
Ben deyivereyim oğul,
“Karanlığın kaynağı:
Göz, gez, arpacık,
Ve sonra ben.
Korkmuyorum ölümden!
Gizli kahkaha,yalan ağıt,
Bir de salâcık,
Şiirlerinizle yeni tanıştım ve çok güzellerdi nicelerinde görüşmek dileğiyle yolunuz açık olsun