Bir masa var, köşesi kırık,
Hüzün dolu anıların yükünü taşır,
Yalnızca bir yük değil, bir yürek,
Her çizgisi, bir özlemin ifadesi,
Kimi zaman gölgelerde kaybolmuş bir hayal.
Hayat bir okuldur, her köşesinde ders,
Gör ki karanlıkta parlayan bir ışık var,
Zorluklarla dolu, belki de acı bir yüz,
Ama unutma, her karanlıkta bir sır var.
Sabır, en büyük öğretmen, beklemesini bil,
Hayat, bir yudum acı, bir avuç toprak,
Her köşesi yara, her sesi hıçkırık,
Yüreğimde sönmeyen bir ateş yanar,
Her yeni gün, bir başka yaraya doğar.
Hıçkırıklarımı gizlerim sokaklarda,
Bazı aşklar unutulmaz,
Sadece yer değiştirir.
Eski bir şarkının içinde saklanır,
Yarım kalmış bir cümlenin ucunda bekler,
Ya da hiç dönmeyecek bir yolcunun gölgesinde.
Kaç gecedir öfkemle kazıyorum bu yolları,
Ayaklarımda taşlar, dizlerimde kan,
Sen yoksun, ama adını yazıyor rüzgâr,
Her solukta, her nefeste, her köşe başında.
Bir ağıt mı bıraktın ardında?
Yoksa kan revan bir sevda mı?
Bir akşam vakti düştü yine şehre, Küf kokusu sardı ıssız sokakları. Buruşuk yaprakların altında Bastıkça yankılanan soluk ayak sesleri…
Güneş, kızıl bir iz bırakarak kaybolurken Çatlamış duvarlardan dökülüyordu zaman. Paslı demir kapılar inledi rüzgarla, Çürümüş ahşap merdivenler gibi, ömrümüz de eskiyor.
Karaköy’ün sararmış taşlarında, Adım adım iz bırakan geçmişin gölgesi. Paslanmış tabelaların altında Eski bir hikayeyi fısıldıyor sanki.
Bir gökyüzü düşün, derin, koyu mavi,
Yıldızlar, sırlı gözler, kaybolmuşum,
Her biri bir dert, her biri bir acı,
Karanlıkta parlayan içimdeki volkan.
Her karanlıkta umut, kalbimde yanar.
İçimde bir yangın var, ateşi kor gibi,
Her sabah uyanırken, küllerimden doğar,
Gözlerimde bir deniz, dibi karanlık,
Dalgalarda kaybolur hayallerim,
Kimi zaman huzur, kimi zaman fırtına.
Bir sokak lambasının titrek ışığında
Bilinmeyen bir meltem eser içimde,
Gözlerim bir kuytuda bulur kendini,
Ve köşede eski bir öykü yatar.
Bazen bir ağaç kökleriyle konuşur esinti,
Gözlerin, derin bir okyanusun gizemli dalgaları,
Her bakışında kaybolurum,
Gözbebeğinde süzülen ışık,
Bir yıldızın düşüşü gibi,
Sonsuzlukta yankılanan bir fısıldama.
Aşkın gizli harfleriyle yazılmış bir mektup gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!