Bir kalem olsam
Ve parmaklarının arasında dursam,
Sana:
Öyle şeyler yazdırırım ki.
Konuşmayı unutur.
Her gün yazmak istersin.
Sen gittiğinden beri
Kalemlerimin bazıları kırıldı
Bazıları artık yazmıyor
Bazıları da kayboldu!
Kalemi tutan parmaklarıma ise
Ne olduğunu sakın sorma! ! !
Kalbini çok kırdım biliyorum.
Tamir etmem de imkânsız.
Kırıldığı zaman bir kere kırılıyor.
Ama bir teklifim var.
Sen kırık kalbini bana ver,
Ben onunla da yaşarım.
Dün kalbimden ameliyat oldum
Ama doktorlar orada kalp yerine
Seni bulmuşlar.
Ve çıkarmamışlar.
İçimde kalmana karar vermişler.
Ben konuşmuyorum ki bu sözleri.
Kalbim söylüyor.
Ve onları sana iletmesi için.
Parmaklarımı elçi olarak görevlendiriyor.
Bırakmak istedim seni
İçimde tutarak sevdiğim için.
Açtım kapısını açtım içimin.
Ama oradan
Sen yerine bir kuş çıktı.
Bana adımı sordu.
Ben de “Kapı” dedim.
Güldü,
Hem de çok güzel güldü.
“Nasıl yani? ” diye sordu gülerken.
Bak şimdi dedim ve anlattım.
Sevgi var mı?
Vardı, ama giderken götürdü.
Aşk var mı?
O da var,
Büyük olduğu için giderken götüremedi
Anlamsız bulurdum güneşi
Sadece ışık derdim içimden
Bazen de geceyi sorgulardım
Korkmak için bir sebep olan renk derdim.
Taa ki tenine sarılana kadar
Her gece uyuduğumu sanırdım
Taaa ki saçlarında uyuyana kadar.
Yediğimi, içtiğimi sanırdım,
Taaa ki dudaklarına sarılana kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!