Sana sarılmışlığım vardı,
Seni öpmüşlüğüm vardı,
Biliyor musun?
Dudaklarım, dudağına değdiğinden beri,
Her şey tatsız.
Bazen öyle şeyler yaşarsın ki
Başına gelen en güzel şey sanırsın
Bilmezsin ki bir gün yıkılacağını
Bilemezsin ki o enkazın altında kalıp
O minicik çatlaktan bakıp
Bazı şiirler vardır ki
Sebeptir yazdıran, öyle bir şiir yazdırır ki
Daha önce hiç kalem tutmayana kalem olur
Hiç nefes almayana nefes olmuştur
Seninle iken aldığım en temiz hava
Seni tanıdıktan sonra her şey oldum
Gökyüzündeki yağmur oldum
Sırf tenine dokunayım
(T)seninle kuruyayım diye
Yağmur sonrası gökkuşağı oldum
Ben ki sana sarılmak için günbatımını bekleyen
Ben ki tenim tenine değerse
Sessizlikten kavrulmaktan korkan
Öyle ki, gözlerine aydınlıkta bakıp
Her gözde seni görmekten
Üç ya da dört ay önce
Zaman kavramını yitirdiğim için
Hatırlaması öyle zor ki
Gözlerine bakmıştım
O anki görüntün gala gözlerimde.
Hani, bana “çok büyük bir kalbin var” demiştin ya.
Söyler misin?
Bu kalbe kaç uykusuz gece sığar?
Kaç damla gözyaşından pınarlar dolmuştur bu kalbe?
Bu kalp tavana ve duvarlara ne kadar resim çizmiştir?
Senden önce yok olmanın sınırındaydım.
Sen sayesinde doğdum
Tekrar doğdum
Annesini kaybetmiş bir insan.
Tekrar doğar mı?
Tenimde açık bir kapı
İçime gelmen için
İçine girmek için bekleyen
Sahipsiz ama aynı zamanda kayıp bir anahtar.
İçime hapset kendini.
Seninle tanışınca yaşadığım tek cennet
Seni öptüğüm zaman
Dudaklarında duruyordu.
Boynuna yaklaştığımda
Orada saklı duruyordu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!