Her şeyden önce kendisi olmalı insanın,
Tanrı değil midir ki var eden, önce kendi vardı.
Yaşamak için önce kendin olmak ve yaşatmak,
Doğayı, hayvanları ve çiçekleri dalında, sonra insanları.
Bir de sevgilisi olmalı insanın gözleri aşkla hep taze
on yedi virgül üç nokta
ve uzayıp giden beş kıta,
hepi-topu bundan oluşuyordu bir şiir
yorumlanmamış bir kağıdın kucağında
ve sıra sıra içinde dizilmiş bir şair,
Sen gitmek dersin,
Ben kalmak.
Ölmek dersin sen mesela,
Ben yaşamak,
Çırpınırcasına.
Sınırlar girdikçe
Benim bu uyanışlarım Özlem
Bir kabustan kaçar gibi hani
İrkilip uykunun ölüm halinden
Gözünü açmak gibi
Bir derin suyun yüzeyinde
Nefese yeniden varmak gibi
Beynimin tüm kontrolünü kaybedip nefes alamadığım zamanlar olur,
Seni düşürüp içime bir soluk derim hemen sonrasında...
...sonrasında, nefese özlem, özlem'e -ek gelir,
Daha da tıkanırım...
Bir adımın öteki adımının önüne geçiyor sokakta
Ve ben hemen yanı başında sana aşık oluyorum,
Yine "daha önce" demeden sıcaklığına yakınlıkla.
İnsanlar geçiyor dibimizden, dibim dibinde duruyor
Ve dibimizin ortasında bir sevişmekle aşk ki,
Her pazarın özlettiği gibi değil,
Bir doğum sancısından sonra,
Ölümün yaşamı özlettiği gibi özlüyorum seni...
Sevgilim can özüm özlemim
Yaşamaya elverişli toprağım
Hasretim rüzgarım biri bin eden
Bini bir edenim
Dalda uyuklar bir çift kumru
Gecenin bir saatinde sokaklar nasıl ıssız ise,
Sensiz bu kör dünyada öyle ıssızım işte.
Uykularım ihanet etti gözlerime,
Zaman, sabah ediyor her gece gözlerimde.
Eksik ve yarım ara sıra dudaklarıma dolanan tebessümler,
Şu bitmeyen özlemler,
Hep olan,
Biten
Ve yeniden var olan özlemler.
Kapı aralığına sıkışmış,
Can ağrısındaki parmağın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!