hey bulut çekil git
örtme güneşimi
sevdamı gölgeleme
hakkın yok hiç beni üzmeye
oyunbozanlık etme
Kimin ne zaman ölüp bu dünyadan göçeceğini kim nereden bilebilir? Ömrü veren Allah, alacak olan da O. Azze ve Celle. Zamanını bir tek O bilir.
Yaşamak konusunda değil ama ölmek konusunda elimizde yapılabileceğimiz hiçbir şeyi yok madem, o zaman biz tercihimizi yaşamaktan yana yapmalı değil miyiz?
Hayat, Cenabı Hakk (c.c.) tarafından bize verilmiş en büyük nimet…
121 - “Küçük,” diyebileceğimiz ve hiç önemsemediğimiz kusurlar çoğu zaman büyük sorunların ve problemlerin anası olurlar. Ne kadar küçük de olsa yapılan hiçbir kusur görmezden gelinip üzeri örtülmemeli ve analiz edilerek çözümü için çaba sarf edilmelidir.
122 – İnsan büyük fırsatlar kollamayı bir kenara bırakıp küçük de olsa önüne çıkan imkânları değerlendirmeye bakmalıdır. Beklemek yerinde saymaktır. Oysa küçük de olsa atılan her adım sahibini ileri taşır.
123 – Hicret insanoğlunun uygarlığa doğru atmış olduğu en büyük adımdır.
İnsan ne kadar şikâyet ederse etsin yaşadığı hayattan memnundur aslında. Bu durumun en büyük kanıtıysa dışarıdan bakıldığında öyle görünüyor olmasına rağmen şikâyet etmiş olduğu hayatı değiştirmek için gerçek bir çaba sarf etmemesidir.
Kişi ne kadar bunun tersini söylerse söylesin durum aynen böyledir.
Sıkı bir sağanak başlamıştı. Yaz olduğu için insanlar hazırlıksızdı ve bir anda sırılsıklam olmuş, daha fazla ıslanmamak için kendilerini kapalı bir yere ya da bir saçak altına atmak telaşı içinde sağa sola koşturup duruyorlardı.
O ise gayet sakindi çevrede koşuşanları tebessümle seyrediyor ve yağmur yağabileceğini tahmin ederek tedbirli davranıp yanına aldığı şemsiyesi sayesinde hiç ıslanmadan yavaş adımlarla yürüyüşünü sürdürüyordu.
Kandil akşamıydı. İnsanlar biran evvel evlerine gitme telaşı içindeydiler. O ise geceleri çalıştığı için işe gidiyordu. Hiç kimsede yokken bir tek kendisinde şemsiye olması da zaten bu sebepleydi.
gitme dur
gece basar uyur kent
uzar zaman
uyuyamam
sesler kesilir yağmur başlar
silinir adın
Bazı insanları överken çoğu zaman söylenen bir takım klişe laflar vardır. Denir ki “Dürüsttür, çalışkandır, kadir kıymet bilir, vefakârdır vb…”
Dürüstlük, çalışkanlık, kıymet bilirlik vs. aslında insan için birer meziyet değillerdir. Çünkü bu ve benzeri kavramlar tıpkı karşıtları gibi zaten insan fıtratında olan özelliklerdir.
İlk insanı yaratırken Allah (c.c.) mükemmel yaratmıştır. Hiçbir eksiği olmadan…
Akşamın kızıllığı Dünya’nın üzerine ağır ağır inmeye başladığında, gün boyunca süregelen çalışıp çabalama ve koşuşturmaca da yavaşlamaya, ilerleyen vakitle birlikte giderek durgun bir hâl almaya başlar.
Zaman artık sanki daha yavaş akar, özellikle yaşı ilerlemişler ve hüzünlü bekleyişlerdeki mahzun yürekler için.
Günün batmaya başlayıp ağır, ağır geriye çekilerek yerini akşamın o tül mavisi rengine bırakıyor olması duygu yüklü, büyülü bir zaman dilimidir, masalımsı...
şimdi yorgun sevdasında gönlüm
ve uzun yalnızlığında yıkanıp
son öykülerden pay çıkararak
bin bir umut eşliğinde
tütüyor mangalda bir köz gibi
sitemkâr alevlerde oynaşarak
Sözlük anlamı, bir şeyin tek olduğuna hükmetmek ve onun böyle olduğunu bilmek anlamına gelen tevhit, İslam dininde Allah’ın zatını bütün tasavvurlardan, zihinlerdeki hayal ve evhamdan tecrit emenin, soyutlamanın adıdır.
Tevhit, Yüce Allah’ın ulûhiyetini (Allah’lık vasfını) tanımak, birliğini tasdik etmek ve ona hiçbir eş ve ortak kabul etmemek demektir.
Bütün peygamberlerin ilk daveti “tevhittir.”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!