Menengiç kahvesi gibi olcaktı,
Onda iken özgür olduğumu hissettirecekti,
Çünkü menengiçler yükseklerde yetişirdi,
Menengiç gibi çiçeklenip , çiçek açması hoşuma giderdi,
Ojeli tırnaklarına gerek yoktu , sadede yakışırdı elleri sakallarıma.
Yarattığın hayali kişiliklerden kurtuldun mu?
Poyrazdın bu zemheride duruldun mu?
Yarım kalan diğer ruhun bulundu mu?
Yaşamak bir zanaattı , zor oldu mu?
Gel otur hele bi hasbihal edelim,
Kaç yıldır kalbin n'ada'sta?
Ruhundur esas kayıp ada,
Bedenin 30 yıllık bir h'a'sta,
Yüzündür gerçeği örten bir astar.
İzler nereye gidersem beni,
Doğru sandım yalandı,
Giden bendim o kalandı,
Hüzün herşeyi tüketen alandı,
Önemli olmasada adı nalandı.
Yaralarımdan dışarı sızıyordun,
Zaman hissettiriyor hükmünü,
Kaçıncı misketti cebimden düşen,
Çocukluğum bağırıyordu , duymuyordu kulaklarım.
Ne sana kızgınım nede dünyaya.
Uçurtmam tellere takılmıştı,
Zamanı harcamanın verdiği sarhoşluğu hâlâ yaşıyorum.
Her seferinde, ağzımda bir acı tat bırakıyor.
Bu tat yaşadığımı hatırlatıyor bana.
Var olmanın sancısı , her başladığında cebimdeki zamanı tüketiyorum bildiğim ve bilmediğim diyarlarda.
Yeri ve zamanı geldiğinde hepsine s.. cektim,
Bu benim icin daha iyi ama gec farkedecektim,
Ben kimlerden geçtim bunlardan mı? Geçmeyecektim.
Zaman bir kitaptı ben ise tam içinden geçtim.
Kalbinde kahır vardı, dilinde küfür,
Sana sarılabilmekti sebat,
Selamlayabilmekti seninle sabahı,
Samimiyetsizliği sabit seçmeden,
Sabunköpüğü sahteydi,
Seçilmişti soyun ,su sadeliğinde.
Bu kaçıncı s'ondu,
Elimde kalanlar onda,
Serçe pencereye kon'da,
Ne getirdin söyle ondan,
Çikolata kutusu elinde,
Ben bu şehri içinde sen varsın diye sevmiştim,
Kalem tutan ellerini , gün batımına bakan gözlerini sevmiştim,
Sayfalara dökülebilir miydi yalnızlığın,
Yaşadığın müddetçe yalnızlığımı da sevmiştim,
Bataklıktı bu şehir, sen ise burada açan bir çiçektin,
Ben bataklıktaki çiçeği sevmiştim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!