Bir fahişenin kırmızı dudaklarında,
Unutulmaz tövbeler olmalısın! ! !
Beyaz bir güvercinin kanatlarındaki
Mutluluk haberi,
Siyah bir çelenkteki yas olmalısın! ! !
Bir tabutun hiç açılmayacak çivisi olmalısın
Yabancılığımla,
Benide alırmısın koynuna?
Boğazından geçirip,
Ciğerlerinde soluturmusun beni?
Nefesimi kesip engin güzelliğinle,
Ellerimden tutup sahillerine çekermisin?
KISA BİR NOT…
Soluyorsa çiçeklerim sevgisizlikten eğer,
Ellerinde can çekişiyorsa umutlarım,
Veda dahi etmiyorsa canım dostlarım,
Güzel günleri hatırlamanın ne anlamı var? ? ?
Dışarıda ramazan davulcusu,
Ve odamdaki ilaç kokusu…
Yaşamımızın küçük ve önemli parçaları…
Sessiz bir koridor,
Hafifçe duyulan acı iniltileri…
Sabaha kadar yanmakta olan lambalar tepemde…
Memleket hasreti çekiyorum.
Güneş bir başka doğar
Benim memleketimde!
Güneş bir başka batar...
Bahar bir başka,
Yaz bir başkadır,
Hiç içini acıttılar mı seninde,
Sonbahar yaprakları gibi döküldün mü yerlere…
Irmaklar gibi kuruttular mı seni hiç?
Kalbinin atmadığını hissettin mi ansızın!
İçin parçalandı mı acı içinde…
Kulaklarına kadar yandın mı?
Masmavi gökyüzünde
Beyaz bulutlar gibi yüzün...
Başımı kaldırıp gökyüzüne baktığımda
Hep göz göze geliriz
En olmadık zamanlarda...
Bazen ağlarsın
Güneşin,
Alabildiğine sıcak boynundan
Huzur koklamaktı,
Bütün direnişlerin baş suçlusu.......
Günahların kalbinde büyüyordu belki
Yeşil yosunların pervasız hıçkırıkları
Geride bıraktığın enkazı görmek ister misin?
Geç bir baharın yakınlarından…
Bakma sakın sabah ayazındaki kırmızı güllerine,
Yok artık onlar,
Bir daha açmayacaklar.
Dokunma gülümseyerek uçuşan uğurböceklerine,
Zor muydu bedel ödemek…
Veya zorluklardan bir kaçış mıydı
Sevgiyi özlemlerde öğrenmek…
Acıların üzeri kapatılmaz mıydı
Yoksa sulamak mı lazımdı uzak memleketlerdeki
Kokulu bahçeler gibi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!