Sana balım desem,
Arılar utanır,sana baktığında
Kendi yaptıkları acı tatlardan…
Sana aşkım desem,
Leyla ile Mecnun,
Kerem ile Aslı kıskanır
Biz bir saatin akrep ve yelkovanıyız,
Hep aynı yöne doğru koşan…...
Hep bir adım sen,temkinli olan
Altmış adım ben,acele ile dolaşan…
Altmış dakikada bir kez göz göze geliriz,
Sonra ben arkamı dönmeden giderim…
Kaybolmuştu belki
Sigara dumanları arasında yüzüm…
Ruhum içten içe kuruyan bir ağaç gibiyken
Ve bedenim,
Yalnızlığımın ağırlığını
Omuzlarında taşıyamaz hale gelmişken
Seni,
Son kibrit çöpümün ışığıyla,
Yağmur damlalarından topladım
seni!
Sonbaharda güneş rengine dönen,
Ve sonra annesinden ayrılan çocuklar gibi
ATEŞ BÖCEĞİ……
Asırlardır yaşanmayan en büyük aşktı bendeki! ! !
Tariflere sığmayan,kelimelerin anlatamadığı…
Esaretlere sığmayan,mahpusların almadığı! ! !
Şiirler kadar güzel,yazıtlar kadar muhteşem…
Birlikte yaşanılıp,birlikte bölünen! ! !
Kırmızı,
Aşk kırmızı
Gül kırmızı,
Ve kan kırmızı…
Gökyüzü ağlarken
Yaş kırmızı…
KAHVE TELVESİNDE KAYBOLANLAR…
Acı bir kahvenin koyu telvesi gibi
Çöktü içime yalandan ayrılık…
Acı bir kahvenin koyu telvesi gibi
Çöktü içime gidişinin arkasından bakakaldığım
Uyuyamıyorum…….
Beynimde birbirine kenetlenen düşünce zincirlerinden,
Bir tarla faresi misali hayallerimi kemiren sessizliklerden,
Ve umutların hiç yeşermediği yoksul kimsesizliklerden,
Uyuyamıyorum,
Sadece uyuyakalıyorum……….
Gömün beni,
En derin uçurumların en dibine,
En derin kuyuların dipsizliklerine;
Gömün beni...
Kötü kaderimin kötülükleriyle,
Çektiğim acıların
Havada mor bir ışık,
Işıkta kuş cıvıltıları...
Saat henüz sabahın beşi!
Neye sevinirler bilmem ki
Yeni bir günde daha?
Ne beklerler birbirinin aynı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!