Erteledim acılarımı,
Elime yüzüme bulaştırmadan geçirdim
En kötü anlarımı…
Darbe yaptım yüreğimde,
Yönetimini değiştirdim duygularımın.
Acılarım,
Kim susturabilir şimdi beni
İçimdeki ağlayan gururumu
Kim durdurabilir……….
Sevdiğim toprak kokusu bile içimi acıtırken
Çekerken beni derinlerine,
Kim engel olabilir ki benim
Geceleri dağlarda güneş ateşleri yaktık,
Savurduk sıcaklığını üşüyen gardaşlara,
Yüreğimizi siper yapıp atılan kara taşlara,
Görmeyen gözlerimizi ufka açıp,
Umuda umutla baktık....
.............
Zor bir adamsın sen!
Dudaklarımı yakan tuzlu çekirdek gibisin!
Senin içini açmam için acı çekmem mi lazım...
Zor bir adamsın sen!
Ağaçların üzerindeki ağaç balları gibisin,
Ve belki bir sabah daha,
Ve bir sabah daha sensiz oldu…
Bir sabah daha,
Sensizliğin acısı içimi vurdu..
Ve belki bir sabah daha
Bir sabah daha ölü oldum…
Boş sayfalarda bakakaldı gözlerim...
En kuvvetli yıldırımlar misali,
Yüklenmişken kalbim çarpıntılarını,
En huzursuz günlerini yaşıyorken,
Başıboş yetmezliklerim,
Yüreğim hep sızlıyorken sol taraftan sessiz sessiz...
Yağmur bulutları gibiydi,
Gözlerindeki gecikmiş hüznün…
Yıllar öncesindendi belki içindeki yarım sızı…
Yarım hissettin belki yıllar öncesini,
Ama yarım kalmamalı yıllar sonrası…
Karanlık bir gecede,
GİDİŞİN ÖLÜMMÜYDÜ? ? ?
(Gencecik yaşta dünyayı terk eden dr Rahşan’ın anısına…)
Ölümü sen tatmış olamazsın küçüğüm,
Doğruyu söyle bana! ! !
Sessiz çığlıklarım vardı,
Bir gece yarısı
Uçurum sonlarında
Senin bilmediğin
.........................................
Depremlerim vardı yüreğimin orta yerinde
Çözemediğim bir muammaydı
Bendeki senler
Ve sendeki bensizlikler……
Yaradılış mıydı
Söylenenlerin masa altında kalanları,
Veya hafif miydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!