Uyandım!
bu sabah uyandım ve;
sana ait ne varsa unuttum...
bu sabah uyandım ve;
bir şehirden başka bir şehre ,
dilime adını yasakladığım,
bir türlü aklımdan çıkaramadığım,
geceyi yırtan,
isyankâr kelimeler uçuşuyor yine.
Bir an vakit dursa.
Ve tutsak mavi yelelerinden zamanı.
Düşler biriktirsek yeniden,
Uzak diyarlara…
Zamanın sonuna sallanırken anılar.
Hiçbir şey imkânsız değildi
Ve her şey bu kadar zor olmadan da olabilirdi
Fakat biz ne yaptık
Her şeyi ya gözümüzde büyüttük
Bir de, yüreklerinin sayfalarına dalıp,
Kendi kitaplarını okuyanlar vardı...
Kendileriyle kavgalı...
Ödeyemediği iç borçları vardı,
Düştüm
Her seferinde kaldırdın
Akıtmak için gözyaşlarımı
Ay ışığı sandallarına atıp
Savurdun açık kıyılarında
biz yine uykudayken olmuş olanlar.
bir ihtilal kadar adaletsiz gözleriniz,
sözleriniz kadar acımasızdı.
ve düştüğü anda tokmak,
kırıldığı anda kalem,
Şimdi acısız bir ölüm gerek bana...
Ya da en acılısından.
Bir ağaç dibinde üç gün can çekişerek..
Kimsesiz...
Ancak öyle affedebilirim kendimi..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!