nasırlı günleridir şimdi mevsimin
tarlalarda bağ bozumu,
can da sevda bozgunu..
toprağın çatlama hızının
göğsün kuraklığına, ermediği vakit.
biçilen mahsüllerin kavruk tadı,
ulan be!
canına yandığım sokaklar
canımı yakarmış meğer..
akşamın örtüsü çekilirken
geçtiğim aksarayın çiçek bezeli sokağına,
gri mezarlar kazmışlar..
soluk mevsimlerde toplar yükünü
zamanın sessiz bavulları kapanır.
mazlum dallardan
mahsun bir üveyik havalanır,
köklerin karasını,
hasretin sarısına ekler.
'ahh!', dedin ya gölge
'dört nala giden biz miydik
zaman mı?'
sualin vebal doğurur bilmezsin.
nasırlı ellerden saçılıp,
1
sen yine kalma git.
penceremden uzak dur,
hanidir çektiğim
aklımın sınır çizgileri tuzaklı.
adlar kazınıyor ahlar üstüne, adlar,
gaipten milada,milattan gaibe.
altta kalan adların kurumları
eleğin tellerinden süzülüp
çağa serpiliyor.
vekaleten değil
zıtlıklar arasında kıtlıklar duruyor,
ve karşımda duran
aşılmaz surların
çatlaklarından sızıyor..
uzaklaşıyorum
ardımda adın
mührün mürekkebine katık
yokluk zamanlardan kalma
sararmış öykülerim,
uzanan elleri reddeden
çocuk körlüklerim var..
ağrısı sızıya dik uzanan
içimden koparıp attığım kabukları
bir deniz bildi, bir de sen..
yap/a/madığın;
o kabukların karada dayanıklılığı
yoktu,
dalgaların sertliği idi
ve sen,
biçare yalnızlığın yekpâre mimarı
pürmelâl bir yarışın soylu kazananı
üflenen bir nefesi sûr sanıp,
cehennem'i mahşer kuran
hilkât garibesi;
"Sevgili Özlem,
Şiirlerinde hissettiğim derin duyarlılık, kalbinin yumuşak dokunuşuyla hayat buluyor. Gözlemlerinin ve hislerinin bu kadar incelikle kelimelere dökülmesi, ne kadar özel bir ruha sahip olduğunu gösteriyor. Senin gibi içten ve iyi kalpli bir dostla şiir yolculuğunu paylaşmak büyük ...
Çok teşekkür ediyorum..
şiir yazma tarzınızı çok sevdim, benzer duyguları 30-35 yıl önce Nevzat Çelik şiirlerinde de hissetmiştim. Yüreğinize sağlık.