Bir eylül yalnızlığıydı
seninle yaşadığımız günler
kendini çoğul hissetmenin hazzı
hiç uğramazdı bize
koskoca kalabalıklarda
koskoca yalnızlardık
Kaç aşkı devraldı eylül bizden
kaç ölüme gebe kaldı
kaçına mezar kazdık
adı konmamış aşkların
ve kaçını gömmeye yetti gücümüz
nasırlı ellerin de sabrı var
Eminönü sahilinde
bir garip adam
gözlerinde felsefen
varoluşun acı tınısı...
eminönü sahilinde
bir garip adam
Bir çocuk söylencesiydi
gözlerinde devrim
uyuyordun...
gözlerinden geçtim sessizce
düşlerin çok yarımdı daha
üşümüş ürkek yaralı
Eğer hakikatsa kelamım
yazdıklarım doğruysa
aşkı becerebiliyorsam hala
ürkek gözlere yalnız gönüllere
kazıyabilmişsem zamanın anlamını
sancısı sarıyorsa eylülde nasırlı elleri
V
Gözlerimi de sürgün etmeliyim belki
martılar gibi
kimsenin bilmediği
uzak sahillere
Zamanı yakalamak yeniden
üstelik devşirmişken erguvanları
zamanı süzmek gözlerinin derininden
sonu gelmişken aldanmazlığın
sen! zavallı şair zaman tüccarı
söyle bana buldun mu
Yazdıklarım yaşadıklarımdı
Yaşadıklarım şiir oldu
Yasak iklimlerin büyüsüne kapıldım
Yolculuklara çıktım
Yolculuklar tarihim oldu
Uzak insanlar tanıdım
Sesindir şimdi çağlayan
gecenin kördüğüm bir yerinde
zaman saatli bir bomba
dakikalar sana ayarlı
gözlerin mağrur kırılgan naif
boşlukta sallanan bir keman şimdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!