derdine de deli gönül derdine
akıl ermez güzellerin fendine
allık sürer botoksunun kertine
nasıl methedeyim güzel ben seni.
eşkine de deli gönül eşkine
başına atmış al yazma oya
şiirler yetmez o selvi boya
gönlünü yaslamış bir mavi koya
nasıl methedeyim güzel ben seni...
nazının işvesi anadan gelir
Avuçlarımda cılız bir haykırış, kalbimde ince titreyiş...
Gençliğim giderken ardından köz sözler dökerek,
İnleyen şiirlerden lavanta kokulu gözyaşı topladım,
Ciğerlerimi yerinden sökerek...
Ey reşit olmamış yıllar, insaf et...
.... Ve bir katil bıçak saplandı gündüzümün göğsüne, ben öldüm...
bırak avuçlarıma, yalnız ben seveyim nazlı yüreğin,
gitme yaban ellere, incinmesin nazik güllerin.
gıyabında dua etmek herkese nasip olmaz.
bizim çiçeklerimiz güneş görmemiş tenha çiçeği,
nazlıdır,
örselenmeye gelmez.
Hasretin avuçlarımda nazlı bir kuş,
kanadın kırılmasın diye ömrümü verdim....
firak-ı mey'i içerken istanbul akşamlarında
hep yorgun bir kuş tüner kırık kaburgamda.
nazlı gün olur doğar düşlerimin sabahında
hayalin yol tutar, yokluğun yüreğimi boğar.
Nice kışlar gördüm nice baharlar
İnce sancı kaldı dilde bahtiyar
Umudun dağına karlar düşerken
Gül açtı içimde nazlı yaralar
Bir ömür tükendi takvim misali
sabah uykudan uyanınca nefes nefes içine çekmek
seni düşünmek
seni görmek
seni sevmek
seni okumak
senle pencereden denize bakmak
Senle nefes aldım
Senle bağlandım hayata
Senle şükrettim Allah'a
Gülüşünü bezeyerek yazdım...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!