yanık türkü olmuş geçen seneler
gam sökün-sökün, hicranlar beler
dedim alayım mı yürek acından
bir bulut ucundan aktı gözleri.
yüzüne nüksetmiş yârin sitemi
sana ses olayım, beni sesimden öp
seni anlatayım, beni acılarımdan öp
en iyisi susayım, beni susuzluğumdan öp.
gölgem düşmüş gecene,
üşüyorum
hiç bir tapınak ruhumu temizlemez,
sen tutmazsan elimden, temizlenmez.
yüreğindeki, sen değilsen,
kimdir ?
her zerresi ay perdesi,
şarabın kırmızı rengine aldanma, fazla örselersen
kokusu siner
sapık zihniyetten gebe kalanlarda piç davranışlar
zühur eder.
sevdim amma ruhum kanmadı
hiçbir günbatımı rengin tutmadı
senin gökkuşağın inan ki eşsiz
ne leylak-ne nergis öyle açmadı.
hasretin canımda od'dan bir yara
Hayat dediğin bir akşam üzeri, geldik, gidiyoruz... Kim baki, kim buralı... Bu hayatın tek kuralı dil kemiksiz, gönül yalı... Hep kendin ol, insanlara yaranma... Herkes seni hiç yerine koysa, aldırma... Seni yaratan Allah var... Namertin fırtınası altın taşısa dönüp bakma... Fırtına diner, dalların tekrar yeşerir, sen yeterki yıkılma...
hançeremde ağıtlanma saçına ırmak ördüğüm,
içimde acım uyanır.
kır güneşiyle harelenme yorgun tay öksüzlüğüm,
ocakta alev uyanır.
kişi okumakla olur mu hiç alim,
vur semeri sırtına eylesin talim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!