Bazen kalemi satırlardan çevirip yüreğime saplıyorum.
Avazım, çevreye rahatsızlık veriyorsa özür dilerim.
bağışla gecikmişliğimi kadın...
demir parmaklıklar ardında sosyalistçe direnişler büyütüyorum
sana papatyalar.
pencerem ellerini sıkmış güneşi bekler
....ve işkenceler.
bahara gelirim demiştin.
hangi baharda geleceğini bilseydim,
o bahar dağlara sadece papatya ekerdim.
ikimizde biliyoruz ki ;
sen papatya çayını,
ben mühür gözlerini severim.
şimdi seni geceye yazardım amma,
dilim hiciv hiciv, kalp paramparça...
ne zaman kalemi şiire bansam,
sazım paramparça, söz paramparça....
dallarım tomurcuk çiçeğe dursa,
mevsim paramparça, dal paramparça.
yakılmış ağıtın nennilik sözü
binbir çeşit çiçek balının özü
inan ki kör ettim her iki gözü
yayla yollarında pınarın olam...
orak tutan gelin, başak verenim
Seni pençesi kınalı bir kuşun titreyen yüreği gibi sevdim,
Kendini niye bu kadar ucuz harcadın...
Git...!!!
Gerçek aşkı beni öldürürken öğrendim,
Senden de vazgeçtim...
Her gece gel şehrim üstünde hilalim ol,
Zifir karasına inat,
Yüreğime mihnet.
Kızıllığını çizeyim göğe,
Gecenin ahir deminde.
Fersah fersah,
Redif bilmez bir kaç mısra satırım
Kalem benim, kağıt benim, söz benim
Derûnîyim, közden beste aklarım
Türkü benim, ağıt benim, söz benim
Günah alır, sevap, ecir satarım
cehennem od'unu nefise verdi
cennet-i âlâ'ya kul girer pirim.
ummana Yunus, göğe İsa'sı erdi
biraz da ilminden bana ver mir'im
biraz da sahradan haber ver pir'im.
sırtlan olmadım ki hiç, yoldaş olam kargaya
üç beş züğürt, ayyaşla girmek için yatağa
benimkisi kutsal dava, ki ilel ebed bir TURAN
politika, siyaset yavşamaya atarım kahkaha...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!