Biz seninle yakamozuz,
Gecelere düşe kalka.
Farz et ki savaştık,
Yenildim bu meydanda,
Esir düştüm yüreğine gül_i rana.
Söyler misin,
Kimseden sevgi dilenmiyorum,
Kimseye de ilenmiyorum.
Ben, beni Yaradan'dan,
bezm-i elest'te bana bahşedilen,
amin'imi istiyorum.
Çıkıp gelsen vakt-i fecir ederken,
Gelin olmuş dağlar, beşi bir yerde
Dünyayı verseler gönlüm dilberde
Nikabın altında nakş-ı bend eyler
Ha bugün ha yarın bitiyor ömrüm
Mevsimin adı sen olunca,
Baharımda gelincikler açıyor.
Yazımda karanfiller,
Kışımda kardelenler açıyor.
Ne zaman bana gelsen,
Yolların gül kokuyor.
deniz eteğinde düş belerken
ecelin buz kesiği zamana sürükleniyor sandal...
eylülün gitme sancısı,
kuşlarda göç telaşı...
Ömrümüzü doğru insanlar bulalım diye yanlış insanlarla tükettik...
ay ışığı serpmiş o mah yüzüne
okyanus belemiş mavi gözüne
yâr soluna salmış kara sevdayı
ömürlüğüm deyip yatsam dizine.
bülbül figan eder gülce nazına
dün hayalimdin,
gün geçtikçe sevdim...
peki ya yarın !!?? diye sorma.
seni, ömürlüğüm diye kalbime söz verdim...
sen Eyüp Sultan türbesinde dua eden öksüz kız
ben kendini arayan berdüş, aymaz, kıymetsiz.
sen sevdam sevdim diye kalpten Allah'a yakar
bu can cihana kör, bir ömür sana yâr diye bakar...
Hiç kimse kusura bakmasın.
Biz, bugüne kadar yalakalık ya da kaltaklık olsun diye,
baltalı eli öpmedik.
Nerede bir kırık dal varsa onun yanında,
nerede bir gövdesi baltalanmış varsa,
devrilmesin diye omuz verdik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!