Hayat boyu yerden yere, vursa da, 
Seçim vakti başka bürüntüsü var.
Nabza göre şerbet verip dursa da,
Zikzak çizen yamuk buruntusu var…
Yıldızı barışmaz:Türk, Türklük ile
Gönül bağlarımda, güller kurudu,
Akar, gözyaşlarım; akar gurbette.
Güven dağlarımı, duman bürüdü,
Yıkar, beni hasret; yıkar gurbette.
Türk özünü kuşan düşün, 
Akıl etmez kaz diyorlar.
Bir hezeyan, bir çöküşün,
Cinnetine saz diyorlar…
Şeytanlar dedikçe, üfür:
İrademiz kaybolmuş, zalimliğin hiçinde, 
Samimiyet arama muhabbet yarım ağız,
Bugün insan olarak, varlıkların içinde,
Farkımızı ortaya koymaktan çok uzağız.
Ot bitmez çöller gibi kupkuru his dünyamız,
Susarak çare bulunmaz,
Rol yapanlar dillenmeli.
Kaz bile böyle yolunmaz,
Bu gerçekler bellenmeli.
Uyanırız, mutlak  birgün uykudan,
Aklımıza güneş doğsun, dur hele.
Haz almayız kötü biten öyküden,
Aklımıza güneş doğsun, dur hele.
"Sokak çocuklarına"
Ne kapımızı açtık, ne de kalplerimizi,
Kötülükleri aldık, bütün kötülükleri,
Acımadan yükledik o zayıf omuzlara,
Adalet suçlu,  tutsak: Ey Ömer mezardan kalk!
Aklı ziyan etmemek yokluğuna delâlet.
Hesap sormak yerine faili alkışlar halk,
Aklı ziyan etmemek yokluğuna delâlet.
Gönlümüzde duvar ördü, her sözün,
Bunları yıkmaya çalıştım durdum.
Bana kapanmıştı kulağın, gözün,
Duymadın, görmedin çağırdım durdum.
Geriye dönemem, yıkık köprüler,
Bir hüzün dağlıyor akrepten yaman, 
Sen yarama bakma, göremiyorsun.
Korkudan kararmıs, aydınlık zaman,
Aldırma baksanda göremiyorsun…
Anla biraz, dinle biraz durgunum,




- 
  
 
Lara Stefanov
 
 
Tüm YorumlarMerhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.