Arayıp durmayın, içimde şaki,
İşkence ediyor nefesler bile.
Ne varlık ebedi ne nizam baki,
Düşünceler özgür, yasaklar dile.
İşlemez kanunlar, köstekli töre,
İnsan ne ederse, kendine eder,
Senden sonra adın kötü kalmasın.
Her giden, dönmemek üzere gider,
Ardında, kırılmış gönül kalmasın.
Razıyım çekmeye, bulsam hak çile.
Arıyorum amma, sen gel bana sor.
Hem güzeli görmek zor bile bile,
Arıyorum amma, sen gel bana sor.
Nice can vakitsiz göçtü,
Arkasından bakakaldık.
Ömür çabuk geldi geçti,
Arkasından bakakaldık.
Adalet hiç toz kondurmaz, Üstün'e,
Asar keser, mezar kazar sayemde.
Söz söyletmez güçlü sözü üstüne,
Kara görür, pembe yazar sayemde.
Dinmek bilmiyorsa, yürekte yası,
Âşığın sazını verin eline.
Aklına düşmüşse, kara sevdası,
Âşığın sazını verin eline.
Aşk, göklerin kasırgası, şimşeğidir
Büyük gürültülerle, ışıklarla, kıvılcımlarla gelir.
Aşk öyle bir arzudur ki,
Yürekleri dört mevsimde kavurur.
Bir çileymiş, her limanı,
Katar katar aşk denen şey.
Bu ayık başa dumanı,
Sürüp geldi aşk denen şey.
Bir zamanlar iki gönül bir dilden,
Hep mutluluk şarkıları söylerdik.
Yedi iklim dört bucakta her telden
Hep mutluluk şarkıları söylerdik.
Aşk sıradan bir hece, sevip sevmeyen dile
Ben sana kıyamam bakmaya bile.
Yokluk sahilinde kalbim her gece
Akar gözyaşlarım döner sebile
Ne uzaklık tanıyor, ne imkansız biliyor.
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.