Hor göreni yücelterek bey tanır,
Kâh sarıklı, kâh çarıklı gezenler.
Ne yalandan ne talandan utanır,
Kâh sarıklı, kâh çarıklı gezenler.
Su değdirmez, yüreğinin kirine,
Yıllar sonra hâlâ ismin dilimde,
Kalbimin içinde bir sır gibisin.
Yokluğunda bile elin elimde,
Gözyaşımla yanan bir kor gibisin.
Kalbimi, yapboz gibi kırıp, dökmeyecektin,
Ben ne bir Mevlâna'yım ne Hazreti İsa'yım.
En başta hak hukuka öyle çökmeyecektin,
Ben ne bir Mevlâna'yım ne Hazreti İsa'yım.
Otur düşün taşın, nereye kadar,
Kalkın biz gidelim TUİKistana.
Belli ki orada, başka dünya var,
Kalkın biz gidelim TUİKistana.
İster mümin olsun, isterse asi,
Kalp kırmaktan büyük bir günah yoktur.
Her şeyin maliki mahlûka vasi,
Kalp kırmaktan büyük bir günah yoktur.
Gözler parlar, yüzler bir neşe sunar,
Kalplerden nefreti kovduğumuzda.
Hoşgörüde, bütün hatalar yunar,
Kalplerden nefreti kovduğumuzda.
Can ciğer kardeştik, el olduk niye?
Kapımı açmadın sen birgün olsun.
Hatrımı sormadın kardeşim diye,
Kapımı açmadın sen birgün olsun.
Kalpler paslanmış, çürümüş
Kara günler kapımızda.
Haksızlık almış yürümüş,
Kara günler kapımızda.
Irk, toplum, din maskeli;
'Tarih' diyen, 'mit' diyen,
Duyguları sömüren.
'Ekmek' diyen, 'öç' diyen,
Emeklerden semiren.
İnsan, gerçekten insan olmaya kafa yorsa,
Karanlık korku biter aydınlık bir çağ başlar.
Düşman olmak yerine barış safında dursa,
Karanlık korku biter aydınlık bir çağ başlar.
Helâl yeter de artar, tamahkârlık olmasa,
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.