Tarihe yön verdik, kaç krala san,
Biz böyle değildik ne oldu Türk'e?
Hoşgörüyü bizden öğrendi cihan,
Biz böyle değildik ne oldu Türk'e?
Belki ayrı şehirde bahtsız sanılacağız,
Biz hep aynı şarkının notası kalacağız.
Sevenler dünyasında aşkla anılacağız,
Biz hep aynı şarkının notası kalacağız.
Dürtükler göğsünü güneş toprağın;
Şefkat dolu sıcak tırnaklarıyla,
Boşuna kabarmaz karnı toprağın,
Bizim köye bahar geldiği zaman.
Ben öldüm, sen öldün, o öldü ama,
İz olma zamanı neden gelmiyor?
Ben oldum, sen oldun, o oldu ama,
Biz olma zamanı neden gelmiyor?
Düne düşmanlığa, evrildi zaman,
Bol bol harcanıyor, istikbalimiz.
Kuranlar, enayi satan, kahraman,
Bol bol harcanıyor, istikbalimiz.
Dost çatlatan ahenk, zıtlarda bile,
Aklın kör rüyası kadar karanlık,
Böyle bir geçmişle övünemezsin.
Menfaat eksenli yârlik yarenlik,
Böyle bir geçmişle övünemezsin.
Biz; dosta ermişiz, yad'a koruğuz,
Boyumuz, Oğuzdan Avşar'a çıkar.
Biz; ebem kuşaklı, Koca Yörüğüz,
Boyumuz, Oğuz'dan Avşar'a çıkar.
Kuyruğuna basan yok neden böyle ulursun?
Hem kelsin hem hodulsun, yanmaz kefen dokursun.
İnsan olmaya çalış, sonra sıfat bulursun,
Bre haddini bilmez; alcaktan çok çukursun!.
Aynada gördüğünü tanımlayan çomarsın,
Damarlardan kalbime kalbimden damarlara
Yorgun dalgalar gibi bu akan kan benim mi?
Hücre hücre öldüren hep asalak çomarlara
Bir hayat vermek için bu akan kan benim mi?
Avucum kanadı, dizimi ovdum,
Bedenim, ruhumla vurgunum anne.
Anka kuşu gibi, külümden doğdum,
Düşersem ölürüm yorgunum anne.
Bu ömür kaç nefes, dünya kaç durak,
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.