Gece gündüz durduraksız bir hâlde
Bir çalışan Kara Mustuk var Şahin.
Selamlaştık geçen gündü her hâlde
Dur vereyim biraz haber dur Şahin.
Abdullah'ta kalkıp şehre göçünce
Bazen, bahtiyarlığa göz kapağım yetmiyor,
Bir damla gözyaşımda saklı gelmiş geçmişim.
Söz, her zaman dertleri tam ifade etmiyor,
Bir damla gözyaşımda saklı gelmiş geçmişim.
Fitne ateşine, bol odun çeker,
Birde benden saygı bekler şaşarım.
Kanayan yaraya tuz, biber eker,
Birde benden saygı bekler şaşarım.
Bazen bölücüyle, çıkar bir yola,
Ey tatlı kız şımarma! uzak yakın tanırken,
Bir gizli macerada unutulur gidersin.
Kendini yeri dolmaz vazgeçilmez sanırken,
Bir gizli macerada unutulur gidersin.
Bakir dudaklarında şehvet kokuyor sesin,
Yanımdayken, yıllarca aramışım hep seni,
Dün akşam, duygularım sana götürdü beni
Yüreğime hükmeden, ismi öğrendim yeni.
Eğer ayrı düşersek, hatırla hislerimi,
Bir gün karşılaşırsak, unutma sevdiğimi.
Yaşamak çok tatlı ölümü sorma
Mücadele çetin kolay düş kurma.
Sen incinsen bile sakın kalp kırma
Her zalimi mazlum ahları yakar...
Kara günde, hep önde yer alanlar,
Bir kenarda unutulur giderler.
Şaşmaz ölçü; eğrilmeden kalanlar,
Bir kenarda unutulur giderler...
Yıkılan her hülyam çok figan etti,
Zehir, çeşni oldu aşım üstüne.
Gönül pınarımda son damla bitti,
Gamsızlar güldüler yaşım üstüne.
Yanmışım külümden, korum sorulur,
Kökünü unuttukça sürekli zulüm gördün,
Bir millet kaç yıl uyur? Uyan Türkoğlu uyan!.
Ayrılıp parçalandın katliam ölüm gördün,
Bir millet kaç yıl uyur? Uyan Türkoğlu uyan!.
İstanbul boğazında tüm martılar uyurken
Bir sabah geleceksin vakit geçmiş olacak.
Gittiğin akşam gibi hüzünlerim büyürken
Bir sabah geleceksin vakit geçmiş olacak.
Taşlara umut eksem bu gönlümü eğlemez
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.