Canımızdan vazgeçtik gönlümüzden vurulduk,
Yok yere hiç uğruna kaç kere öleceğiz?
Uçurumlardan geçtik tam zirvede yorulduk,
Yok yere hiç uğruna kaç kere öleceğiz?
Günü kurtaranlar yarını çaldı,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Talan edilmemiş neyimiz kaldı?
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Çalışana pişen, yatana düşer,
Tartmaya kalkmayın dostlar sabrımı
Yorgunum düşersem kalkmam imkânsız.
Bir gün sendelersem, kazın kabrimi
Yorgunum düşersem kalkmam imkânsız.
Merhamet dilenmem kalbi kayadan
Taşlara düş ekmeden,
Yorma kendi kendini.
Aşk acısı çekmeden,
Gözyaşları dökmeden,
Anlayamazsın beni.
İnce, zarif insanda var
Çok nadide çiçek kadar.
Sıkmaz dünyada insanı
İnsanın sıktığı kadar.
Sayısız nimetlerle bu dünyayı donatmış,
Yüce Allah insanı kulluk için yaratmış.
Eşrefi mahlûk diye can evine ruh katmış,
Yüce Allah insanı kulluk için yaratmış...
Her seçimde vatandaşa yalvarıp,
Sonra kulu görenlere yuh olsun!
Sarmaşdolaş selamlaşıp el verip,
Sonra tuzak kuranlara yuh olsun!
Açlığa mahkun oldum, susuzlukla vuruldum,
Eyup'dan feyiz aldım, Yunus'ca yürüyorum.
Her zemheri buz tuttum, temmuzlarda kavruldum,
Eyup'dan feyiz aldım, Yunus'ca yürüyorum.
Ümitlerim sonsuza uzatmış dallarını,
Birkez değdi gözlerine, gözlerim,
Yüreğime bahar geldi yeniden.
Damla iken, deniz oldu sözlerim,
Yüreğime bahar geldi yeniden.
Bedenim görünmeyen yüz yara aldı sanki,
Duygumu anlatamam, yüreğim yangın yeri.
Her yıkığın altında bir parçam kaldı sanki,
Hüznümü anlatamam, yüreğim yangın yeri.
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.