Gün gelir de acımazlar,
Ayırırlar seni benden.
Sevdamızı anlamazlar,
Ayırırlar seni benden.
Sevgimizi duyan olur,
Herkese ayandır bizim hâlimiz,
Yarı aç, yarı tok dolanıyoruz.
Gözümüz görür de yetmez elimiz,
Zengin yiyor biz de yalanıyoruz.
Hâlden bilmedikçe zâlim nâmertler,
( Yergi Destan)
Dinimizin vecibesi,
Ben hiç kurban kesmez miyim?
Dört ayaklı, özel besi
Ben hiç kurban kesmez miyim?
Bir çıkmaza attın beni,
Çıkamadım mümkün değil.
Bu gönlümü bir mahpusa,
Tıkamadım mümkün değil.
Dua oldu ismin bana,
“Yâr” diyorsan hâlden bilmez birine,
Seni anlayamaz, darılır bir gün.
Gün geçtikçe yaran iner derine,
Merhem diye tuzlar sarılır bir gün.
Sadık olmayanın yoktur vefası,
Hiçbir şey teselli etmiyor beni,
Gönül bir sevdaya düştü gidiyor.
Pranga, zincirler tutmuyor beni,
Gönül her engeli aştı gidiyor.
Yandı ciğerlerim pür kebap oldu,
Uzaktan da olsa göster yüzünü,
Yaralı gönlüme teselli olsun.
Nasıl istiyorsan söyle sözünü,
Sevip sevmediğin bir belli olsun.
Hayalimden gitmez güzel gözlerin,
Seni anlatmaya sözler yeter mi?
İnsanlığa çığır açtın Mahzuni!
Avuçlarım tatlı canı tutar mı?
Söyle nerelere uçtun Mahzuni?
Halkın kulağıydın, gören gözüydün
Ben bunca çileye nasıl dayandım?
Derdimi döktüğüm kullar usandı.
Aşkın ateşine yandıkça yandım,
Duman uçup gitti, küller usandı.
Aradım ‘yârimi bulayım’ diye,
“Coşkun” adın gibi coşar yürürsün,
Deryalara dalıp yüzen Gönüllü!
Sohbetinle bana ilham verirsin,
Ozanlar içinde Ozan Gönüllü!
Senden feyiz aldım yollara düştüm,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!