Sensiz geçen bir an’ımı,
Yaşıyorum sayamam ki.
Acıtsan da bu canımı,
Yine sana kıyamam ki.
Vurulmuşum gözlerine,
Denizin üstüne bulut mu indi?
Gözüne, kaşına kurban olduğum.
Beni mest eyleyen tatlı dilindi,
Diline, dişine kurban olduğum.
Özenip yaratmış seni Yaradan,
Nefes almak yaşamaksa;
Yaşıyorum, diriyim ben.
Ozan gibi bir ozanın,
Ancak binde bir’iyim ben.
Yüksel KILIÇ asıl adım,
Hakkı insanda aradım,
Hak sırrına eren var mı?
Ben kimim, neye yaradım?
Hiç kendine soran var mı?
Şu dünyada, şu mekânda,
Seher vakti yol üstüne,
Çıkan güzel ne güzelsin.
Saçlarını bel üstüne,
Döken güzel ne güzelsin.
Gönül hasta, gönül yorgun
Ali Demir Hoca’mızla dertleştik,
İçinde benden çok yarası varmış.
Derde dert katarak derdi üleştik,
Çoğu aldı, demek parası varmış.
Yâr sandığı yara açmış derinden,
Çok mu hevesliydim ozan olmaya?
İnsanların yüzü gülmüş olsaydı.
Her gün bir başka dert yazan olmaya,
Çalışan hakkını almış olsaydı?
Atatürk’ten ayrı nutuk atan var,
Sen gidince garip kaldım ben yine,
Zindana sürülmüş gibiyim bugün.
Bir başka hüzündür çöktü gönlüme,
Dünyaya darılmış gibiyim bugün.
Ayrılığa olan bu isyanımdan;
Hak yolundan dönemem ben,
Dostlar gelir çatar bana.
Zalimlerden sinemem ben,
Günde bin taş atar bana.
Yobazların saf duruşu,
Zümrüt yeşil gözlerine,
Bir de sürme çeker misin?
Başım koysam dizlerine,
Kızar, dudak büker misin?
Gökyüzünde sandım Zühal,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!