Otuz dört yılında Dünya yüzüne,
Geldiğini duydum Turani Baba!
Güzel annen almış göğsün düzüne,
Güldüğünü duydum Turani Baba!
Senin göbeğini kesmiş, ayırmış
Gördüğümüz şu rüyaya,
“Hayır” de ki hayır olsun.
Rezil olma tüm dünyaya,
“Hayır” de ki hayır olsun!
Arıyorsak bir esenlik;
Hiç olmazsa ahım sende kalmadı,
Bir kerecik öptüyüsem ne olmuş?
Ben öpünce gül dudağın solmadı,
Bir kerecik öptüyüsem ne olmuş?
Günlerdir ki surat asar durursun,
Beklentim yok siyasiden,
Pabucunu dama attım.
Beter çıktı bir âsiden;
Bu gönlümü gama attım.
Tükenmedi yalan faslı;
Benim sana sözüm yoktur,
Nedir saçta boyan Memet!
Onun ömrü birkaç gündür,
Çıkar bir gün foyan Memet!
Doğaldır her şeyin hası,
Gökyüzünde bulut gibi doluyum,
Yükseğimde dolu yağar, kar benim.
Dokunmayın, yağmur olur yağarım,
O yâr için her gün ahu-zar benim.
Ne sevdam tükendi, ne yâre yettim,
Nereden başlasam, nasıl anlatsam?
Bir bilge insana sorasım gelir.
Birlik özlemimi sözüme katsam,
Hecelerden örgü öresim gelir.
Dili, dini, ırkı fark mıdır ferde?
Sancılandım, kalkıp gittim doktora
“Dur hele, sıradan fiş var” dediler.
Uzatmayım, aldım neyse bir sıra
“Daha yapılacak iş var” dediler.
Muayene; Nisan ayı On’unda
Kırk sene bağlama çaldım,
Tondan bir şey anlamadım.
Gâh ayıldım, gahi daldım;
Ondan bir şey anlamadım.
Bilmeden cahile uydum,
Eşşeğe saman vermedim,
Adam olmadı olmadı.
Belki adam olur dedim,
Adam olmadı olmadı.
Nerden almış inayeti?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!