Geçmişten kalma bütün o kırık dökük hallerim. Evet hayata yeniden başlamaya çalışırken yitirdim bütün enerjimi, bu yüzden hep yorgunum. Zamanında çok canım yandı bu yüzden sevmiyorum canımın acısını. İnsanları tanıdıkça yalnızlığı sevmem boşuna değildi. Emeklerimin ellerime verilmesini sessizce izledim hep. Sessizliği yalnızlığı sevdiğim gibi çok sevdim gördüm ki anlatsam da anlayacak kimse yok, gördüm ki anlatacak kimse yok, gördüm ki etrafımı sadece akıl verenler sarmış. Gördüm ki nasılsın diye soran yok…..Yalnızlaşıyormuş insan yaş aldıkça yeter dediği noktaya geldiğinde…..
Neyi kaybettik ki biz? İnsanlığımızı mı?Bitmek bilmedi şu anlamsız kıskançlıklarımız, bencilliklerimiz, savaşlarımız nedir paylaşamadığımız? neyi kaybettik biz? neyi unuttuk?.....Allah a inanıyorum diyerek onun yarattığı en özel varlığı ,insanı sevmeyi bıraktık kendimize olan saygımızı yitirdik. Bir anda hayvan sever oluverdik evime asla almam diyen herkes kedi köpek beslemeye başladı yetimhanelerde annem babam olsun diye bekleyen yetimleri evlat edinmek yerine doğasından koparılan hayvanları evlat edindik neden? çünkü hayvanlar konuşamayan canlılar siz anlatırsınız o sadece yüzünüze bakar, sorgulamadan yargılamadan duymak istemediklerinizi size söylemeyecektir. Kusura bakmayın hayvan severlik onları dört duvarınızın arasına kapatıp onları doğasından koparmak değildir, onlara kendi doğalarında sevgiyle bakmaktır, kendi doğalarında beslemek, kendi doğalarında sahip çıkmak, kendi doğalarında sevmektir. Hayvanlar kendi bencilliğimizin kurbanı olmamalı…bir hayvan sever olarak…..
Yaşadıkların için hayatı suçlama çünkü, insanı yaratan o yüce varlık şekillendiriyor yaşadıklarını ve sen insan! Bilinmezlikte sana ne sürprizler hazırlandığını bilmeden hayata kızıp duruyorsun. Kızman gereken hayat değil. Kendi kalbindeki bencillik.
Ben daha büyümedim,
Yürüyecek çok yolum var daha
Öğrenmeye açlığım henüz bitmedi mesela
Anahtarı elimde açılmayı bekleyen kapılarım var ,
Henüz dinlemekten yorulmayacağım hayat hikayeleri var, Okunacak çok kitap var daha….
Ben daha büyümedim….
Ben maviyi de çok sevdim, kırmızıyı da.
Ben her rengi anlatırım, her renge anlam katar Yazabildiğim kadar yazarım ama
Benim bir maviye dalar ruhum,
Kaybolur içinde, aklım karışır mavinin en derininde.
Bilirim ki sadece huzur değil,
Aslında mavi bilmediğim diyarlara kaçışımdır,
Seni anlatan her kelimeyi
işlerim ilmek ilmek yüreğime
Aklımın her zerresine kazırım seni
her hücrem sen olursun birden
Gün bitiyor yine ve yine yerini geceye bırakıyor sessizce, bir gece daha senin sesinin yokluğu ile bitiyor işte, kalemi oynasın şairlerin bu saatten sonrası onların yürek' lerinden kalemlerine aksın. Benden şair de olmaz, şiir de o kadar taş oturdu yüreğime
Kitaplarım da okuduğum her karakter de aşk'ı, sevgiyi, acıyı, ayrılığı yaşayıp, onların gezdiği sokak aralarında dolaştım. Onlarla birer kadeh içki, bazen kahve, bazen çay yudumladım. Eğlencelerine, dostluklarına, kavgalarına şahit oldum. Bazen bir şiirin mısralarında kaybettim kendimi, bana yazılmış dedim benden şiir olmasa da. Bazen küçük bir yazıda buldum kendimi. Bir kere bile dönmek istemedim o dünyadan. Döndüğüm de ise, sadece midemi bulandırdı gerçekler, insanların sevgisizliği, insanların yapmacıklığı, insanların hevesleri, insanların şüpheleri, anlamsız hırsları, kıskançlıkları, gezdiğim, adım attığım yerlerin griye dönmüş yavanlığı . Boğuldum gerçekten yaşadığım bu dünyanın boşluğun da. Onca kitap dokundu yüreğime, bir tanesi bile beni yaşadığım şu bayat gerçeklik kadar acıtmadı. Beni kitaplarımla gömün, bu dünya da en çok onları sevdim ben....
~oya erzurumlu~
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!