Yüzünde solgun güllerin çaresizliği var
Kurutup saklasam kitap aralarında
Şiirler yazsam dokunduğun her bir satıra
Adını heceleyerek uyusam yokluğunda
Varlığınla uyansam doğan güneşe
Yüzünde kuru yapraklar uçuşur her mevsim
Kısık sesle şiir kusmak gibi
Bazen sevmelerim.
Özlesem bana, unutsam sana zul yazacak vicdanı mahşerim
Kavuşabilseydik
Ben şair, sen şiir olurdun
Ne kuytu bir köşe kalırdı
Yıllardır ismini heceledim,
sol serçe parmağımı öptüm uyurken ve uyanırken.
Uçuk kaçık hayallere teslim oldum,
Kavga etim, güldüm,
seninle,
Sen adımı unutmuş, beni hiç olmamış saymışsın.
Son demi bu
Başını sonunu düşünmeden üşenmeden
Her davetine gelişim.
Fütursuz, sorgusuz
İlmik ilmik nakış nakış
Yüzünü parmak ucuyla ezberleyişim
Söndürmeyin ışıkları
Bırakın dünya dönsün olduğu üzre
Bozmayın ahengini
Dört mevsim yedi iklim gökkuşağı yedi renk
Deniz mavi, i orman yeşil kalsın
kirletmeyin
Kırık bir sandalye
Sayfaları yırtık kitap
Çakmağım ve sigaram
Senden geriye kalan.
Hasretinden öpüyorum canım
Kederli bir annenin elleriyle yoğrulmuş
Sorun, seni sevmemde değildi
Seni iliklerime kadar, sırılsıklam seviyordum
Bir gün görmesem, ömrümden bin yıl giderdi
Sorun, kafamda yaratılan, dayatılan doğrularımdı
O doğrular ikimizede yaramazdı
Ne yaparsam yapayım ikimizi ayırır
Gelişinle yağmur yağar bu şehre
Gidişinle enkaza döner sokaklar evler
Köksöktüren yalnızlığın kederinde
Sabrın yorulduğu noktaya vardım
Şiir gözlerin
Şiir jüznün, kederin
Söz meclisten dışarıya atıldığından beri
Kimseye üzerine alınacak bir şey kalmadı
Herkes haklı, herkes şikayetçi başkasından
Aynaya yansıyan başkasının yüzü
Başkasının görüntüsü
Hevesim kursağımda taş
Umutlarım ufuk bekleyen gözlerde yaş oldu
Herşeyin hayalini kurabildiğim bir dünyada
Hayalkırıklıklarımla başbaşa kaldım
Kırılgan rüzgârlarda savruluyorum
Çürüdü kök tuttuğum toprak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!