Biriktirdikçe, sana birikiyorum
Hani görsem, geçecek gibi sızım.
Hüznün yüreğime, suretin gözlerime nakış
Vazgeçtim her şeyden
Yeterki yakama ilişsin telaşın
Gözlerim gözlerine değsin
Her şey yerli yerinde
Pazarda tezgah, bardakta şarap, çardakta iki aşık
Sokakta üryan bir sarhoş duyguları bir fahişenin bedeninde mühürlü
Öyle acı, öyle aşikar
Biri çöpü eşeliyor mahçup, bezgin
Sokağın diğer ucunda
Kısık sesle şiir kusmak gibi
Bazen sevmelerim.
Özlesem bana, unutsam sana zul yazacak vicdanı mahşerim
Biliyorum kavuşabilseydik
Ben şair, sen şiir olurdum.
Ne kuytu bir köşe kalırdı
Sana geldim
Dilimde mısra mısra büyüyen hasretin
Sana yazılmış ama gönderilmeyen mektuplar
Kulağına fısıldayacağım şiirler
Tebessümünle aydınlanacak sabahlar
Gözlerine aşık bulutlar
Sana geldim
Ayrılığa suskun
Sonbahardan kalma solgun güllerle
Sunmaya geldim
Senin yerine yaşadığım kırılgan hayatını
Bir gece yarısı yarası sağılmamış annenin
Sana gelince yağmur bakışlım
Emekleyerek emek verdiğim ne varsa
Avuçlarında bir çiğ tanesi
Seher vaktinde
Rüzgara karşı bir tüy tanesi
Hatırası şakaklarımda Unutulmuş ak saçlar
Cennete düşer gibi sana gelişlerimi
Sırat köprüsünde sınayan sendin
Aklım kalbim senin ile doluyken
Yönsüz rüzgârlara savuran sendin
Şimdi pişmanlığın yılgın yolunda
Yalın ayak koşup yorulan bana
Seni düşünmek
Demirin ateşle sınanması gibi korda yanmak
Örsle çekiç arasında dövülmek dipi delinmiş gecelerde
Bir ölüme bin sırat köprüsünü geçmek kadar çetin ve sancılı
Seni sevmek
Bir akarsuyun denize kavuşması gibi
Hele şu yüreğimdeki asi fırtına bir dinsin
Otursun taşlar yerli yerine, su bulsun yatağını
O zaman anlam bulacak, enkaza dönen kalbim
Bütün sahipsiz çığlıklarımın yankısı içimde
Taş döşeli duvarlardan dönünce
Farkına varacaksın yamalı bohçadan ibaret yaşayan bir ölünün
Sanma sana
bir ben kırgınım
Vurgun kalbim
Yorgun kalemim
Yılgın sessizliğim
Ölgün sensizliğim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!