Doru tay seklavi kısrak
Yalnız kalan son demokrat
Koşuyor özgürlüğe
Barikatlarda uykusuz son savaşçı
Dalgalar yırtıyor kendini
Toz dumana karışıyor
Kimi tadından
Kimi tuzundan
Yiyemedi..dünyayı..
Kimisi dünden kendini yitirmeye hazırdı
İlerledi zaman
Değişti her şey
Uzaklardan geliyor kokun
Yüreğimi burka burka
Daha çok acılar görecek
Daha çok sevinçler duyacak
Biliyorum
Bu kendini bilmez göğsüm...
Acaba ile başlar sorunlar
Uzar gider ip ince
Bir yol gibi kaygılar
Pesimist umutlar sarar
Tüm düşünceleri
Ölümler... hastalıklar... kazalar...
Zor artık çok zor
Mutluluk zor
Para etmiyor
Hiç bir şey
Geri dönmek zor
Ayrılık zor
Vatan nedir
Vatan belki bir güldür
Kokladığın
Ve koynunda sakladığın
Sevmek sevilmektir vatan
Özgürlük uğruna özgürlüğü yok etmek değildir
Ölümlüyüz aşklar girdabında
Nasılda kıydınız aşkıma
Oysa ben çiçekler getirmiştim koynumda
Yollarda kaybettim kendimi
Aşk yollarında
Bazen bir ayyaş bazen bir eşkiya
Elden ödünç alıp
Bol keseden dağıtanlara
İki lokma verip
Gariban aldatanlara
Güçlüyle birleşip
Halka oyun yapanlara
İşte yine asalak şarkılarını söylüyor
Küçük yarasa
Umudun karanlık koridorları
Daralıyor kalp atışlarıyla
Büyüyor ses duvarları
Yaşamın koğuşlarında
Sabaha kadar dalyanlardan ağ çektik
Şişeler geçirdi bizi eve kaç kez
Denizin ortasında dubaların üstündeydi sohbetimiz
Tepeleri örterdi sırtımız yaslanınca gemilere
Gecemiz geceydi bütün gündüzler gibi
Bir tek bizim fenerimiz yanardı kuşluk vakti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!