Arsız güçlü olunca masum suçlu olurmuş,
Hem suçlu hem güçlü derler doğruymuş;
Anladım ki insanları yargılayanlar kendini bilmiyor
Ben kendimi savunurken onlar aslında suçluymuş.
O kalp ki kusur bulur başkasında, karalar,
Bazıları öylesine sever seni
Bazıları ölesiye..
Bazıları hiç sevmez belli etmeden izler seni
Bazıları hasedine sever bazıları fesadına..
Bazıları çıkarına bazıları menfaatine..
Bazıları şak şak için sever seni..
Dünyayı erkekler yönetir
Erkekleri kadınlar yönetir.
Sırf bu yüzden kadınlara iyi davranın.
Ukala ve dırdırcı olsalar bile! ..
Onlarla asla savaşa girmeyin
Bilerek kaybedin! ..Daha iyi.
Çalınmış hayatlar huzur yok
Kusuyor medeniyet çare yok
Haram kalbe girmiş tad yok
Benlik denizinde boğulan çok
Nefeslerde ihlas kalmamış
Kimi işine geleni yapar
Kimi dünyaya tapar
Kimi kendini aklar
Nefis ölmez yaşar
Herkeste var bu liman
Gösterişte değil gönülde olana bakmalı
Dünyaya değil ahirete bel bağlamalı
Dilde değil samimi olana bakmalı
Menfaati bırakıp Haktan yana olmalı.
Dünyada ezen uluslar ve ezilen uluslar vardır..Demiş bir düşünür..Bu sözü söylerken çok düşünmüş olmalı ki..Bunu anlamak için insanlar devrimciliğin abc’sini sökmek zorunda kalırlar..Sonra birden başlarlar ezbere ‘’Vay be dünyada sömürenler ve sömürülenler de varmış demek.’’Demek ki madalyonun öbür yüzü de var..
Madalyon bu günlerde ezilenlerden tarafa fena halde pas tutmaya başladı..Bir yanda sermayenin tekelinde teknoloji,bilim,sanat gelişirken ve gökdelenler yükselirken diğer tarafta açlık gecekondulaşma yoksulluk savaş ve zulüm almış başını gidiyor..Bir avuç sömürgenin topluma enjekte ettikleri bu bencilce tüketim kültürü ezilenler arasında birbirini yemeye ve yok etmeye dayalı olarak düşmanca tavırlar geliştirdi ve giderek beyinlerimizdeki hakimiyeti ele geçirdi..Bu rekabete ve eşitsizliğe dayanarak birbirini düşman gibi gören halklar ve insanlar başladılar kültürlerinin temelindeki sevgi,saygı,dostluk gibi değerleri kaybetmeye ve giderek bencilleşip çıkarına göre hareket etmeye -yozlaşmaya- tüketim kültürüne ayak uydurup bunlarda doyum aramaya..Artık ya kazanmalı ya kaybetmeliydi..Herkes kazanamazdı bu felsefeye göre..Birileri kaybetmeli ki birileri daha çok kazansın..Ne yazık ki sezar'ın hakkı da sezara gitmedi..Tabii doymadık doyamadık hiçbir şeye çünkü ilişkilerin temelinde tüketim ve çıkar olunca hiçbir şeyden doyum alamayan insanoğlu aç sinekler kurtlar gibi saldıracaktır birbirine! ..
Aşklar artık üç beş günlük..Dostluk öyle..Peki neden?
Cevap basit doyum yok! ..
Doyum nerede doyum birbirini ezmekte, sömürmekte, kandırmakta, idare etmekte..
Yalnızlığım bana yakın
Senden uzaklarda
Ben hep kendimi yaşadım aslında
Sen getirmiş olsan da kelimeleri bana
Ben hep kendimi fısıldadım rüzgarlara
Belki unuttun beni yokum şimdi aklında
Her evde bir pencere
Her kalpte bir pencere
Kainatın içinde bir kainat
İnsan küçük bir pencere
Saadettir ufka diker gözleri
Nefrettir gönüle batar dikeni
Cahildir öndedir başı
Dolanır insan kefen yoldaşı
Ne kendinde bunların işi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!