Demir attığın kapalı kapılar
İleşberin her sene hep seneye ötelediği düşlerdeki sığlık
Ömür törpülediğin eşiklerin başucu
Sensin
Kovsalar gitme
Belki bir gün
İnsan geçmişteki tercihlerinin ürünüdür
Bugün diyoruz buna
Fakir misin
Ya zengin
Yalnız veya kalabalıkta mısın
Sevenin var, öyle mi?
İçime yalnızlık çöreklendiğinde
Anardım
Okurdum
Dinlerdim
Sanki
Sanki derdim kendime
Bir gün gelecek ve el ele yürüyeceğiz
Paçalarımızın bayram şekeri kaldırımlarında!
O gün illâ gelecek
Sımsıkı tuttuğum öbür elimi salacağım o vakit
İşte diyeceğim, işte
Göğsümün kubbesi
Sorunlu insanları ve sürekli sorun üretenleri sevmiyorum
Gününü yarınlar için asanlardan gelen kötümser havayı sevmiyorum
Ana kuzularını ve kırkında dahi ayakta duramayacak kadar ailesine bağımlıları sevmiyorum
Değişimi seviyorum fakat değiştirme heveslilerini meraklılarını yani sevmiyorum
Hırsızları sevmiyorum
Masum yalanları seviyorum ama boyundan büyük yalan sıçanları sevmiyorum
Konuşamazsın
Hasrete damla döktüğünde
Ayrılığa dayanamaz
Arkanı döner öyle ağlarsın
Bilirsin
Uzaklar soğuğa döndüğünde
Bilirim güneş güne küsende sala verilmez
Gecelerde ölünmez
Sevda yolu geceye sapmaz
Haram sevdaların günü olmaz
Viran bağlarda neferge bile durmaz
Olur olmaz uyanıvermek aydınlığa hele, bende hiç durmaz
Zaman düştü
Balkondaki saksılar kuruduğunda
Eşyalar yavaş yavaş toza bulandığında kayıp giden
Bomboş dolabın kapısını açıp
Ne fayda işte her yan yokluk
Doğarken unutulan özü
Daha gidilecek nere vardı
Sökülüp atılır
Kakılıp yakılır




-
Erhan Tığlı
Tüm YorumlarBen de Aydın Nazilli kökenliyim. Hemşeri sayılırız. Birbirimizin şiirlerin okur ve yorumlarsak iyi olur. Dost selamlar.