Ne güzeldir güler yüz ve zarafet
Karşısında erir, öfke ve hiddet
Ne büyük hazine, ne büyük devlet
Yürekte merhamet var ise şayet.
Yanında hep bahardır, ömrümdeki mevsimler
Gönlümü salıp kışa, n'olur hoşçakal deme.!
Hesâba tâbî değil seninle geçen günler
Atıp beni ateşe, n'olur hoşçakal deme.!
Ne garipsin insanoğlu;
Sana kalmayacak bir dünya için kendini paralıyorsun.
Ne açgözlüsün insanoğlu:
Bir lokmacık nimet için, bin bahane sıralıyorsun...
Ne zalimsin insanoğlu:
Yuvalar yıkıyor, gönüller yaralıyorsun.
Âşık'lar toplanmış, divan kurmuşlar
Bu ummân-ı âşk'a dalmaya geldim.
Derdi zikir ile ovup sarmışlar
Derdime bir çare bulmaya geldim.
Bu âşk'ı kuluna verene kurban
GECELER
Ne ağlama sesi, ne de kahkaha,
Ölüm kadar sessiz kara geceler...
Ne dost,ne arkadaş, ne bir akraba;
Gönlümde çaresiz yara geceler...
Kalbim pare pare olup dağılsa,
Rabb'im Allah diye haykıracağım...
Ölüm gelse, cesedim toprak olsa;
Yine aşkın ile kavrulacağım...
Daim boy ölçüşür kâr ile zarar,
Döküldü yapraklar toprağa düştü
Sıla bize gurbet yaprağa düştü..
Düşen yaprak dönmez artık dalına
Beden yine candan ırağa düştü.
Gidenler geriye dönmez, dediler
Çok özledim yine bizim elleri
Bir türkü tutturdu dilim arkadaş...
Gönüle dokunur nazlı yelleri
Salar kokusunu gülüm arkadaş.
Köyümün üstünde yeşil sahası
Kırık talihimin iki ayağı
Dört yana bölünen yol benim adım...
Kendi sahibimden yedim dayağı
Tozları alınan çul benim adım...
Ömrüm sanki bir kaç gündü
Huzurlu bir yıl görmedi.
Dedim artık son göründü
Kader bana yol vermedi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!