Bir çocuk masalı okuyor gibi
Hayatı kenardan seyre dalmışım.
Pencereden ufka bakıyor gibi
Sabahı beklerken, uyuya kalmışım.
Unutulmaz imiş anne acısı
Unutmadım, içimde gizliyorum.
Derinden derinden vurur sızısı
Ben melek annemi çok özlüyorum.
Kâvim-kardeş gelirdik bir araya
Dünya oyun yeridir, oyuncaklar oyalar,
İnsan boş bir hayalî senelerce kovalar....
İmtihan yeri dünya, emek vermeden olmaz,
Dostum, sınav kağıdı kendi kendine dolmaz...
Gül ile diken yanyana
Ne kadar güzel yakışmış.
Mekân olmuş beden cana,
Ne kadar güzel. yakışmış...
Ay ve yıldızlar semaya,
Kış, kıyamet, kuşlar döndü yuvaya,
Dönecek yuvası kalmayanlar var.
Kapkara bir efkâr sinmiş havaya
Kâvim, kardeşini bulmayanlar var...
Allah'ım, tövbekârız, Nasûh'un sözü ile,
Rahmet yağmurlarında ıslanmayı dileriz...
Alnımızda secdenin şol nurlu izi ile;
"Lebbeyk Allah'ım" diye seslenmeyi dileriz...
Sus,dedim susturamadım
Dil söyledi ben ağladım.
Kendi geldi aramadım
Hâl söyledi, ben ağladım.
Geldi geçti gençlik çağım
Eskimiş bir sandığa kapattı o yâr beni
Zaman silindiriyle düzlendiğim doğrudur.
Gözden ırak kalmışım, kim arar, sorar beni
Anılar arasında tozlandığım doğrudur.
Gönülden çağlamayan nedâmet gözden akmaz
Tövbe eden kulunu Mevlâ nâr'ında yakmaz
Dilimizden dökülen duâlar arşa çıkmaz
İmân ve ihlâs ile secdeye varmadıkça
Her hücren "yetiş Rabb'im" diye haykırmadıkça...
DÜN GİBİ
Kışın toplanırdık soba başına
O sohbetler, çok giderdi hoşuma
Anamın yaptığı ekmek aşına
Çalardık kaşığı bal mıydı neydi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!