Harun Reşit sarayının,
Bahçesindeki güllerden,
Bir tanesini çok sever.
O gül de diğerlerinden,
Yaprağı ve görünüşü,
Kokusuyla dikkat çeker.
Birbirini içten seven,
Samimi iki arkadaş
Çölde yolculuk ederken.
Yol alırlar, yavaş, yavaş.
Beraber çölde giderler.
Köylü Mehmet amcanın,
Eşek, eli-ayağı.
Hergün yükünü taşır,
Yaşlansa da bayağı.
Bir gün kör bir kuyuya.
Vaktiyle bir kasabada,
Çok zengin bir adam varmış.
Ölümden ve yalnızlıktan,
Karanlıktan çok korkarmış.
Bir gün demiş:” Vasiyetim;
Vaktiyle tekkede derviş,
Kendini zikire vermiş.
Nefsini terbiye edip,
Yüksek mertebeye ermiş.
Bir gün dervişin hocası,
Bir gün sahabenin biri.
Gelir.” Tanrı misafiri.”
Efendimiz haber salar,
Öğrenir evdekileri.
Misafire yedirecek,
Bir zamanlar büyük bir zat.
Yıllarca talebelere,
İrşat derslerini verir.
Ve onları irşat eder.
Kalpleri rüşte erdirir.
Her sene Mayıs’ın ilk Pazar günü.
Hayırımız vardır, gelin buyurun!
Köyüm Küçükşapçı, yayıldı ünü.
Hayırımız vardır, gelin buyurun!
Yad, yabancı birbiriyle tanışır.
Küçük kuş gel yanıma.
Diyeceğim var sana.
Bizim köye uğrarsan,
Selam söyle anama.
Hem şu mektubu götür.
Gayabaşı doğar sabah güneşi.
Erkekleri sever yağlı güreşi.
Maşıngada yanar odun ateşi.
Maşası başkadır benim köyümün.
Gırantı kesilir, çakıl açılır.
Nurettin şairim yazarım Anne adlı şiirinizi bir mısrasını beğeni ile okudum beğendim Hepsini Okuyamadım Ama Bir mısrasını okudum şiiriniz gayet güzel yazmışsınız beğeni ile okudum sizde benim antoloji sayfamı takip ederseniz sevinirim birde benim şiirlerimi değerlendirirseniz sevinirim nurettin şair ...