Bu yıl,
bahar erken geldi,
arka bahçeye...
Filizleniverdi her çiçek
uyupta havalara...
Tıpkı
Hepimiz bir yolcuyuz
Hepimiz o zamanın bekçisi
Acıyı ve sevinci yüreğin de aynı taşıyıp
Gerekeni yaşayan
Gün içinde bir mecbura kul olup
İstemediklerini çoğu zaman ardına
Hep gülmeliyim diyordu
Gülmeliyim
Kimse bilmemeli hüzünlerimi
Gülümseyerek yenmeliyim
Hüzün kırpıntılarının
Kederlerini
Gün bitti,
kıpkızıl bir akşam hazırlanıyor.
Şimdi şarkılar
ya hüzzam, ya uşşak,
ya nihavent çalıyor…
Gün ne güzel
Ne güzel sabahın erkenindeki rüzgar
Ne güzel kıpkırmızı açan gelinciklerdeki yel
Küçük beyaz bulutlar var
En güzel maviyi görüyorum yükseklerde
Az sonra çıkacağım dışarıya
Bir kalemde buluştu elleri
Yıllar sonra…
O da tutmuştu aynı kalemi
Yitip gitmeden önce,
O da tutmuştu aynı kalemi böyle.
Çiçek esiyor dal dal
Kokular buram buram
Kelebekler dolaşıyor saçlarımda
Nereden düşüyorsa aklıma birden
Karanlığa çeken nedenler
Bakıyorum sanki her güz
Hasret dediğin ne ki?
Daralmış bir kaç yürek,
Uzaklarda yaşayan bir nefesi özlemek.
Hasret dediğin ne ki?
Özlemi yaşayanlar, uzayıp giden yollar,
Araya giren yıllar.
Hasret arar bulur beni neredeysem…
ki kaçıncı uğrayışı kaçıncı ayrılık..
Hep bir veda mı yıllarımda saklanacak?
uzun bir yol gibi ve çok zor
yaşadığım her şey savrulacak
yalnızlık hep arkadaşım mı olacak?
Hükümlü tarihte yaşadıklarım,
Ben yükümlüyüm bulduklarımdan.
Yok saydım olmazlarımı,
Kalbimle sınadım duygularımı.
Yaşamaya soyundum kazançlarımdan,
Paylaşmaya çalıştım dünya halini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!